Bir yarasın içimizde çok derin
Bakışın oturmuş şurama Kudüs
Dibinde yaşarız cehennemlerin
Zorunda bir zoru var ama Kudüs

Geçince bu şehrin sokaklarından
Matemler dökülür şakaklarından
Eğilip öpersem yanaklarından
Gözlerin değmesin yarama Kudüs

Seyredip her şeyi bir oyun gibi
İblisin yazdığı bir ayin gibi…
Köşede kurbanlık bir koyun gibi
Geçip de beklerim, sırama Kudüs

Doğacak; sahibi Hak’tır sabahın
Mahzunsun, masumsun yoktur günahın
Yaksa da gökleri yükselen ahın
Bu dünya mazluma dar ama Kudüs

Garipler kahredip ölmesin diye
Zalimler arsızca gülmesin diye
Düşmanım hüznümü bilmesin diye
Beyazlar bağlarım karama Kudüs

Dost kalem Nuriye hanımdan.

Çiçeklerin gün görmeden soluyor
Zâlim düşman açanları yoluyor
Zûlüm kahrolmuyor abad oluyor
Bir yumruk oturdu şurama Kudüs,
Tuz döker ağlarım yarama Kudüs.