ALP ER TUNGA (KARA-23)
"Bir değişiklik yapayım," dedi Kara,
"Bizden bir destan anlatayım bu gün sana." Bilir misin Alp Er Tunga’yı, O yiğit kahramanı Düşmanlarını yere serdiği anları, Destanlara konu olmuş efsane anıları. Gel, dinle şimdi bu hikayeyi, Alp Er Tunga’nın serüvenini." Turan topraklarında doğdu büyük kahraman, Alp Er Tunga’dır adı, çok güçlüydü bu Türk atan. Savaş meydanında aslan gibi kükrerdi, Her düşmana göğüs gerer, mangal gibiydi yüreği. Bir gün İran topraklarına gözünü dikti, Minuçehr ölünce, öç alma zamanı gelmişti. Çok zulüm etmişti Minuçern Türk halkına, Günahlarıyla gitmişti artık başka bir diyara. Peşeng Kağan’ın oğlu, cesur Alp Er Tunga, Düşmana meydan okudu, hazırlandı savaşa. Uzun boyluydu bu yiğit, saçları aslan yelesi, Savaşırken fil kadar kuvvetli, panter gibi çevikti. Okları çınlarken göğü inletir ,titretirdi dağları, Toprağı sarsardı adımları, kaçışırdı düşmanları. O savaşırken ,yemyeşil ovalar kızıla çalardı, Döktüğü kanlar nehir olur, oluk oluk akardı. Toplandı iki ordu, doldurdular savaş meydanını, Bİr yiğit çıktı öne ,teke tek dövüşmek istedi, Barman’dı adı. Karşısına Kubad çıkar, savaş başlar er meydanında, Çabuk bitmemiştir bu çarpışma, sürmüştür sabahtan akşama. Kubad’ı yere serer, alır canını, Barman’ın kargısı. Alp Er Tunga’nın yanına gururla döner, yiğit savaşçı Türkler ve İranlılar, savaşın ateşiyle yakmıştır meydanı, Alp Er Tunga galip gelir, darmadağın etmiştir düşmanı. Yenilmiştir İranlılar, Dehistan kalesine kaçar İran padişahı, Alp Er Tunga kuşatır kaleyi ,alınacaktır Türklerin intikamını. Tutsak edilir kaledekiler, Zâl, İran’ın yardımına gelir, Kabil’in kahraman padişahıdır Zal, Türklere saldırır. Ani olmuştur bu baskın, Türk ordusu dağılmıştır. Tutsak padişahı öldürür, Alp Er Tunga, bu duruma kızmıştır. Dİğer tutsakları öldürmek ister ,öfkesi dinmemiştir. Kardeşi Alp Arız engel olur, kan dökülmesini önlemiştir. Alp Er Tunga zaferle Rey şehrine varır, İran tacını başına takar, Zev adında yeni bir padişah, İran’da tahta çıkar. Zev, önceki yenilginin öcünü almak istemektedir, İki ordu tekrar savaşır, o sırada büyük bir kıtlık baş gösterir. Savaş ve kıtlık insanlığı yakar, barış yapılır. İran’ın kuzey eyaletleri ,Türklere bırakılır. Zev ölünce, Alp Er Tunga saldırır, barış bozulur yeniden, İranlılar yardım ister Zâloğlu Rüstem’den. Kahramanlıkta babasını geçmiştir Rüstem, Türklere saldırır Türkleri bozguna uğratır, İran tahtına Keykâvus çıkarılır. Araplar isyana kalkışır, mutlu günler uzun sürmez İran’da, Yararlanır bu durumdan, İran’ a girer Alp Er Tunga, Yine yardıma koşar ,Kabil padişahı, gelir İran’a, Türkler yenilir, İranlılar kazanır bu savaşın sonunda. Alp Er Tunga ordusunu tekrar toplar ,Rüstem’e saldırır, Rüstem zafer kazanır, Türkleri perişandır. Alp Er Tunga’nın oğlu Sarka da ölür bu savaşta, Turan için ağlar, öç almak için ant içer, Alp Er Tunga, İran’a saldırır ekinleri yakar, tutsak alır, İranlılar yedi yıl sürecek kıtlıkla savaşır. Savaş devam eder, kim galiptir belirsizdir. Bazen Alp Er Tunga bazen de Rüstem galip gelmektedir. Ağır yük taşıdı yüreğinde, Alp Er Tunga, Ceyhun ırmağına sürdü ordusunu hızla. Önce Buhara’ya gitti yaşlı Alp Er Tunga, sonra Gang şehrine, Gang şehri cennet gibiydi, güzelliği anlatılırdı dilden dile, Kaleleri yükselirdi gökyüzüne, kartallar bile ulaşamazdı. Havuzlarla süslüydü her köşesi, yiyecek doluydu ambarları. Çin hakanına mektup yazdı Alp Er Tunga, yardım istedi. Keyhüsrev ve Rüstem şehrin kapısında belirdi. Hendekler kazıldı etrafa, katranlar dökülüp yakıldı, Alp Er Tunga gizli bir yoldan iki yüz adamıyla kaçtı. Çin hakanı ordusuyla hazırlandı savaşa, Türkler de yola düştü Alp Er Tunga’yı kurtarmaya. Alp Er Tunga toparlandı, yeniden umutlandı, Ama Çin hakanı ihanet etti, Keyhüsrev’le anlaşmaya vardı. Alp Er Tunga, Keyhüsrev’e mektup yazar, Er gibi cesurca, teke tek dövüşmeyi teklif eder, Keyhüsrev, Alp Er Tunga ile teke tek dövüşmeye çekinir, Bu büyük kahramanın karşına çıkmamak için direnir. Ordusuz kalan büyük hakan, Zere denizine ulaştı, Keyhüsrev büyük ordusuyla onun peşine takıldı. Yiyeceği, içeceği yoktu, perişan bir halde, Bir mağarada dua etti, kara talihiyle mücadele. Hûm ve adamları yakaladı ama Alp Er Tunga suya atladı, Kandırırlar hakanı, sözde onu kurtaracaklardı. İnandı Alp Er Tunga ,kabul etti yardımlarını, Sudan çıkar çıkmaz hileyle öldürdüler, Alp Er Tunga’yı. Bu haber Türkleri mateme boğdu, yürekler yandı, Kanlı gözyaşları aktı, sagular yakıldı. Ozanlar kopuz çaldı, sagu söyledi hüzünle, Alp Er Tunga’nın efsanesi, tarih boyunca aktarıldı böyle; "Alp Er Tunga öldi mü? Isız ajun kaldı mu? Ödlek öçin aldı mu? Emdi yürek yırtılur." ........... |