naci en istanbulçeşme’de urla’da ada’daydılar. ve mektepli gençler izmir’e döndü. can yücel sokağında miko bazı bazı saz elli kız kaptan köpek inceden caz benim yaslı saçlı garson yağlı rakı peynir beyaz aklım kağıt gönlüm kalem ha bir de şu zor başımda dağlar kadar sevdanla yâr geçip gitti koskoca yaz şimdi bir patırtı ki sorma cenap bey hâlinden mesut "oğlum bak topun orda koş koş getir ama ağzında tut!" ahh aklımda tuta tuta yorduğum mısralarım var nere gitsem de bir sen yazsam hangi seni nerde yazsam hem nere baksam bir sen varsan bu kentte bana her yer dar! ki ben çok eski bir datça’da şair’in bizzat evine de gittim. bahçede sallanan koltuk çaput bağlı rüzgar gülü anıların o incecik külü hava sakin. ölüm tuhaf. hani şeyy... tan’lık huyuma uysam da kalsam huzurun uykusu kaçar hem şarap şişesi onun koltuk onun rüzgar onun ağaç onun toprak onun sükûn... sükûn... hem de nasıl sükûn gel gör yabancının önüne bir kadeh mey bile koymazlar gene ne varsa billahi benim yaslı garsonda var. ama ben senin kor kokunun sessizliğini özledim sesinin yâr’lık telini elinin en varlık yerini işte bir yerini bir yemini! yazmam lazım sabrım çok dar. ki duramam gayrı ben buralarda ah izmir mektepli gençlere döndü şimdi kalksam da gelsem yanına kan bağırdan ak kağıda döker mi aşkı bir bakınca gözlerime bir olup gözlerin ve hisar? JD naci en istanbul: ispanyolca. "ben istanbul’da doğdum. |
teşekkür ederim
dostlukla...