Çoban çökertenSonra saklanıyorum gecenin ardına şiirler besliyorum Yüreğimde bebeğini kaybetmiş bir anne gibi sokak sokak arıyorum seni bu şehir anlamıyor halden bildim gecesi ayrı günü ayrı muamma bu şehir dilsiz bu şehir lugatsız kalbimde kalan son kalemi de kırıp yollarına fırlattım patikada bir çiçek sanıyordum ki adını uzun zamandır bilmediğim kopmuş bir inci kolye misali dağıldım dara düştüm daldan düştüm sonra dalga geçtim kendimle bir süre daha eski sonbaharlar geldi aklıma ıhlamur ve at kestanesi ağaçlarıyla dolu o yollardan çıktım sokağa yokluğunla şurası bestekar burası Sakarya ardı ardına geliyor hatıralar gülerken dişleri gözüken insanları seviyorum alay edenler müstesna tabiidir ki ömrüm kusmuktan şehirler atlası şu sıralar hiç bir hesap kalmadı ki ödememiş olayım dostu dosta vurdurmadım hiç yeminle bütün sırları içimdedir sevmediklerimin bile benden kaypak bir intihar çıkmaz yalancı bir dindar yahut hovarda ihtiyar benden sensizlik çıkmaz sevdiğim aramızda kıtalar olsa da bu böyledir rüzgar gönlümün şehreminidir küçük ellerin doğduğun günden beri müptelasıyım gözlerinin aşkı sende tanıdım kavgasını ekmeğin yokluğunda umutsuzluğunu varlığında sevdayı her şeyinin içinde var olmuş hiç bir şeyin olsam da her hakikatin içinde beraber kurduğumuz hayal mutluluğun mutluluğumdur sevdiğim orda kal |
Sevgide fedakarlık budur.
Final öylesine anlamlı ki...
Yeter ki sen mutlu ol, beni düşünme...
Şairin, bundan güzel nasıl bir sevgi ifadesi olsun ki...
Hayalayna seni de geçliğime benzettim.
Biz şairler hiçbir şeyiz aslında.
Ömrünü " sevgiye" adayan edebiyat kurbanlarıyız..
Kessinler bizi bir bayramda ...
Eyvallah şairim.