Nakş-ı dildâr
Kaldır nikabını göster vechini
Gevher-i nârına düşüp yanayım Şem-i ruhsarına, bezm-i haline Alıp can havliyle sar bedenimi Dökülmüş zülüfler örtmüş çehreyi Saçılmış gerdana nakış benleri Şarab-ı lalinde tatlı dilleri Alıp aşk bahrine daldırır beni Mushafta görülen ey bahri ayan Aşığa zulmette münevver olan Āb-ı zülâliyle gönül yurduna Odlara yandırıp kandiller beni Cemali nurunda gönül gülşeni Karartır âf-tâbı sâye misali Safha-i gerdûna ey nakş-ı dildâr Her ettiği sözde kandırır beni |