Karac’oğlan sazından güzellerin methini,
Ceylanlara su veren bir pınardan dinledim.
Arı duru Türkçeyle gönüllerin fethini,
Derviş Yunus bağrına düşen nârdan dinledim.

Pir elinden bâdeyi uykusunda içerek,
Hep’ten hiç’e yürümüş benliğinden geçerek,
Aşkı dile getirmiş sözlerini seçerek,
Sümmânî nefesini derkenardan dinledim.

İrticalen söyletti Nabi’yi edep, haya,
Mucize sayılsa da hakikâttir bu rüya,
Karşıladı şâiri ol Hatemü’l Enbiya,
O gün neler yaşandı, türbedardan dinledim.

Fuzuli, Baki, Nedim divanda mihenk taşı,
Nef’î bir ince kalem, hicivde çeker başı,
Yahya Kemal Beyatlı aruzun son gözyaşı,
Akif’in meta’ını mihmandardan dinledim.

Sevgilinin hasreti yakarken sinesini,
Hayaliyle doldurmuş gününü, senesini,
Hüznün aşk lisanıyla mest etmiş hanesini,
"Gasidi Yâr" faslını Şehriyâr’dan dinledim.

Cemal Safi, Karakoç hakim idi heceye,
Nihat Asya bayraktı, yakıştı en yüceye,
Aşık Veysel nağmesi kandil oldu geceye,
Koç yiğit Köroğlu’nu her diyardan dinledim.

Necip Fazıl çileyi katık etmiş eleme,
Neyzen Tevfik sır yüklü, kıymet vermez âleme,
Memleketi sığdırmış kızıl saçlı kaleme,
Nazım’ın yüreğini zülfüyârdan dinledim.

İki Arif tanıdım, yollar ayrı niyet bir,
Nazlı ülkü uğruna ödenen o diyet bir,
Vatan, bayrak, millet bir, özlenen hürriyet bir,
İki kutlu davayı dört duvardan dinledim.

Pir Sultan, can Nesîmî Türkmen’in hazinesi,
Âşık Mahzûnî Şerif fukaranın gür sesi,
Neşet Ertaş gönülde bozkırın tezenesi,
Garip bülbül zârını nevbahardan dinledim.

Manayı yoğururken şekil içre sanatla,
Sözcükler "huzur" bulur mûsikiden kanatla,
Tabiatın hû sesi, bestesi serenatla,
Harflerin çığlığını Tanpınar’dan dinledim.

Âşıklar meclisinde Feymânî’yi gördüm ben,
Onu bilmezden evvel hem cahil hem kördüm ben,
Yörükoğlu şiiri, türkü türkü ördüm ben,
Cümle âşık derdini o çınardan dinledim.

................... Turgut Yörükoğlu