Tenimin Kıyılarında Rüzgar
Örtünüp yüzüme şimdi en vakurlu efkârı
Çiçeklerin solmadığı kırlara yürümek vakti Zeytin bakışlı çocuklar karşılasa yine beni Coşkulu ırmaklara atsam terli bedenimi Sevgiyle okşasam bütün kuşların kanatlarını Serpsem o doğurgan toprağın hicranlı göğsüne Yüreğimdeki bütün sevgilerin kırıntılarını Yüzümün mahcup kıvrımlarında gün eksiği Güneşi unutmuş tenimin kıyılarında rüzgâr Yosunlar türemiş ruhumun korsan kıyılarında Ozan yapraklarımda nicedir ilticaydı yangınlar Fermanlar çıkarılmış sudan bahanelerle katlime Devriliyorum dikiş tutmaz yaralarımın üzerine ‘Dağlara gömün beni’ diyor çok sevdiğim şarkılar Ustura kesişli gecelerin hazin gözbebeklerinde Gözyaşlarına sarılarak ağlıyor kocaman adamlar Durmadan büyüyen kentler yıkılıyor üzerlerine Eskisi gibi doğruları tartmıyor kocamış kantarlar Onursuz salyalar dökülüyor yalancı cübbelerden Kavgalarda aranmıyor hak, vuruluyor delikanlılar Avazım tükenmeden aşacağım umudun dağlarını Ayın ve güneşin öte yüzüne geçip seni arayacağım Tüm yanıtsız soruları tıkarak gönlümün heybesine Nar kızılı dudaklarından ben mutluluğu sağacağım Asırlar şahidim, aşkım sağdıcım olacak gül bakışlım Yüreğinin o saklı cennetinde er geç seni yaşayacağım Selahattin YETGİN |