Kırık Bir Dal Mevsim Dudaklarda
Mavisi çalınmış bir göğün sundurmasındayız
Bezginlik taşıyor insanlar ahşaptan barakalara Kar düşmüş betona, satılığa çıkarılmış toprak Siyah beyaz dün, kırık bir dal mevsim dudaklarda. Kuşların sütü tükenmiş, havyar mevsiminde deniz Sefil düğünlerde kına gecesi, sırtımızda ağır yumruk Gidiyoruz bir ahvale, gürül gürül bir namussuzluk Yetimlerin dili sürç-i lisan, bedenimizde uykusuzluk. Kelepçeli yalnızlık senfonisi ruhumuzda, davulla zurna Fermanlar çıkıyor katlimize, en gülünç yasalar sırayla Hokkada mürekkep, divitin ucunda söz, hepsi safsata Beleş yaşamaya kredili çözüm, insanlığımız şamata. Sövdükçe yazgımıza, gözümüzün merceğinde binlerce ölü Değişik fantaziler atlası, uyuşmuş bir makinenin çek kolunu Yasal değişimlerle geçer ömrümüz, renkli vitrinler sendromu İhtimallerden sanığız dostlar, ölüm ise yaşamanın tek çıkar yolu. Selahattin Yetgin |