Unutulmuş Günler Düşüyor Takvimlerden
Hızla akıp yiten zamanın biçare avuntusuna sığınıp gizlice
Gelecekten rüzgâr dilemek vakti şimdi, terli bedenlerimize O sisli dağların yalçın bakışına sarılır özlem, susar kuşlar Çekirge misali ihtirasla toprağı sobeler çaresizce insanlar Yalnızlık metal bir rulet olur ansızın, düşer omuzlarımız Serkeş kuşların elim sancısını dindirir mi yalnızlıklarımız! Yorgun bir buluta el uzatır ansızın, çocuk fukaralıklarımız Mülteci bir yakarı olur dilimizde o eski alışkanlıklarımız Unutulmuş günler düşüyor takvimlerden, fonda aşk acısı Sarmal bir düş kavalıdır özlem, fakir dudaklarda kış şarkısı Kavruk bir ıslığa sarılıştır yalnızlık, kıl çadırlarda çoban ıslığı Küf olur saklanır aşk sandıkta, saz olur gönlümüzün yoldaşı Sevdanın teri akıtılır gecelerde, mahrem sarılışlar öper ışığı Dudak kanar özlemin hışmından, sona erer özlemin dansı Lal bir ırmak olur ansızın ten, terli yatakta vuslatın sancısı O kayıp dikişli önlüklerimiz eskidi, betonlaştı tozlu yollar Çürüdü kayın ağaçları, büyüdü bak örgülü saçlı kızlar Hayat kokmuyor gülüşlerimiz, kurudu bereketli kuyular Korkularımız ayyuka çıktı, gündüzlere karıştı karanlıklar Delirdik kendi derinliklerimizde, unutuldu o merhabalar Güneşler gölgeye çekildi, hicaz devrilişe dönüştü anlar Eskidi bir gün daha neylersin, yine hüzünlü şu şarkılar Selahattin YETGİN |