Eskimiş Seslerin Ülkesiydi Aşk
Sızılı bulutlar toplardı seni beklerken ellerim
Yosunlu taşlar biriktirirdim rüzgârla dertleşirken Susuşunun ağırlığından usanırdı nadim yüreğim Gözlerine her baktığımda ben, çekip giderdin Onca kayıp ormandı aşk, hicran yarası gönlümde Kurumuş su yataklarında umutlar arardı kuşlar Kırık ağaçlar gibiydi sana müptela sessizliğim Ardından hıçkırıklara tutulurdum, sen bilmezdin Eskimiş seslerin ülkesiydi kimi aşk, alnımda keder Kanatlı atlarla geçerdim tüm kâinatı, aşk sevimdi Küller serperdim ovalara, baharlarda toplardım Yangın dudağının kavislerinde ben hep yiterdim İsyan yakışırdı gecelere, konuşsak dağılacaktı bulutlar Seni beklerdim soğuk odalarda, gelsen bayramdı günler Duymazdın sesimi, erirdim kendi göğümün katmanında Ne zaman seni dilesem gönlüme, sen hep ayrılığı öperdin Selahattin YETGİN |