HANI BU YAYLANIN SAHIBI
Sormayın,
Sormayın ne haldeyim Mecnun’a vurgun Leylayım Goyun guzuya otlak yaylayım Kar eksik olmaz başımdan Hani, Benim göç göç eyleyen obalarım Ardında bobuçlu deve katarlarım Dağ başı tüten dumanım Boş galmayan ardıç diplerim Bugangarlarımın oluklarını kırmışlar Yalağına taş üstüne taş basmışlar Yetmedi bi de üstüne*ıçmışlar Goyaklarımda yankılanmaz olmuş çan sesleri Gullar yolumu sormaz olmuş Arılar çiçeğimi sormaz olmuş Guşlar dallarıma gonmaz olmuş Ayı yurdu inlerim, çakal sürüsü goyaklarım Bu ne hal yok mu çareyi hal Köpeğe verilmez olmuş yal Atın ayağına vurulmaz olmuş nal Eşeğe vurulmaz olmuş palan Belengler sessiz sedasız Kuşlar yurtsuz yuvasız Taş duvarlar galmış suvasız Açılıp girilmez olmuş gapısı Neydi golan gusgun, neydi öğrek Neydi böğelek, dalda göğelek Bilen var mı söyleyin de bilek Vallahi at eşek pazarı yalan olmuş Daha nicesin bilip yazamadım adını Heç bi şeyden alamadım ekkili tuluk ayran tadını Ağzını keseleyip keseleyip bağlayamadım yadını Vallahi yalan olmuş yazdıklarım yazacaklarım Adı bilinmez, adı anılmaz yaylayım Satsan satılmaz geçmez akçeyim Efkâr kaplı yüce yüce başım Yağmura saracak haldeyim Terk edilen yerdeyim Sahıbımı bekler haldeydim Gece gün esen yeldeyim Arada da bul beni, beni... İbrahim ŞAHİN FOTO: Hüseyin DEMİR |