Kafa Karışıklığı
Hiçbir tanrının gücü yok beni affetmeye
Ki ben iman ettiğim yoldan yeni döndüm Oturup ağladım Utandım yüzümdeki araf kadar derin çizgilerden Utandım ardından bıraktığım ,kırgın ve kırık aynalardan Alnımdaki kederi sildim Babamın kirli mendiliyle Utandım merhaba derken Dilini bilmediğim dünyaya Bir çingenin izolasyonu var ruhumda Eşitliğe dair fikirlerim yürürlükten kalkıyor O zaman bir kedi sevmeliyim Yaşasın kedilerin eşitliği! Çekil diyorum önümdeki kadere Bir kadın sigara uzatıyor o anda Dumanı karışıyor mürekkebime Çekiliyoruz önünden kaderin usulca Mahsur kalıyoruz mısralarda Bir şiir daha okusak öleceğiz Kafam karışık.. Dünden kalma Kafka dokundu belki Babasına yazdığı mektupları neden okudum ki Betonlaşmış bir uygarlık atıyor soluğumda Ben ağaç dikmeye gidiyorum Beynim nükleer bir tehlike Fırlatacağım vücudumu dünyaya Yapacağım bu kötülüğü Yapacağım bu iyiliği |
"Betonlaşmış bir uygarlık atıyor soluğumda
Ben ağaç dikmeye gidiyorum" söylemi. Çağımıza damgasını vuran, içi acıtıcı, keder yüklü bir ifade. Öyle ya ağaçlar katledilirken, soluksuzluğumuz kaçınılmazlaşmakta her geöen gün biraz daha...
Şiir, ağlayan bir çocuğun gözyaşlarını anımsatıyor bana.
Ve insan olarak çıkmazda oluşumuzun özeti gibiydi...
Şiiriniz çok çok manidar ve güzeldi, şair.
Kaleminiz hep yazmasını dilerim.
Saygı ve teşekkürlerimle kutlarım.