0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
624
Okunma
Güller de küstü gülenler de
Günler de eksildi penceremizden
Gönüllerimiz döndü kan deryasına
Güze döndü baharımız
Islıklarımızla ıslanan şarkılar yüz çevirdi telinden
Yalnızlığımızın kulağına ezanı okundu
Devrildi yüzümüz abdestli acılara
Soru imleçli sohbetlere kapalıyız
Halimiz hayal ettiklerimizden biçare
Dökme bakışlarını harebe gönlüme
Susturamazsın figanımızı
Sus artık mirim
Bu hayat bize değil sermaye
İnsan tam ortasından kırılınca göbeğinden
Anlatamıyormuş yüreğine batan dikenleri
Dizeleri unutulan şiirler gibiyim
Kendi sözlerine ağlayan türküler kadar sermestim
Avareyim
Öznesi kayıp cümleler hükmündeyim
Yağmur yağmur çoğalıyorum toprakta
Gürlesem anaların ak göğsünde
Filistin kokar memleketim
Dikensiz gül mü olur deme
Cümle çileye talip yüreğim
İnceldi duygugâhım
Çelik alaşımlı keskin sözlerle
Doğrandı nağmelere ciğerim
Sürmeli gözlerden süzülen ifadelerle
Buldum kendimi
Kendim bilmediğim küflü kalplerde
Okuma yüzümü mirim
Yıkık bir kent çocuğuyum
Bakışlarım saplanırsa göz bebeğine
Kaynar bir volkan derininde
Çağlarsın çağlar boyu
Durulamazsın enginlerde
Susuyorum oysa dipsiz kuyulara
Boğuluyorum gereksiz nezaketinizden
Toparlandı bak güneş puslandı seyrinde
Vakit kan güllerinin yanağında seğiriyor
Alıp ağrılı gönlümü dönüyorum Mecnun’un çöllerine
Sultan bağlarının kuruyor lalesi, menekşesi
Ve nabzımı dövmüyor artık sevdanın neşesi...
5.0
100% (4)