HüZüNLeRi eRTeLeMe VaKTiDiR ŞiMDiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Bayrama ne kaldı şunun şurasnda Uçun gidin kırlangıç kanatlı hüzünler Çocuklarıma şeker gibi bir bayram yaşatayım Ömür boyu tadı kalsın yüreklerinde " Acılarımı kucaklamaktan aciz ellerim öyle ağır ki! Umut türküsünden yoksun bedenim düşmeye hazırken toprağa rüzgârın ıslığıyla derinden susmalıyım yüreğim... Yüreğim çığ altında- *** Ey suratından hayatın kıymıkları dökülen ruhum! Adem ile Havva’nın kovulduğu Cennet’ten Sürgün mü yedin sen de? Nedir bu kasırgaları önünde sürükleyen Cehennem yanığı pişmanlığın? Oysa... Hiç kimse bilmezdi, Duymazdı Bir turkuaz renginde gülerken sen Gözlerinin can kırmızısı bir nehir olup taştığını, Mahcup bedeninin avaz avaz yandığını... Ey avuçlarından karanlıklara çivili ruhum! Daha kaç kez çarmıha gerileceksin? Hatırla... Bir zamanlar mutluluk taşardı gözlerinin perçeminden Tarandıkça evrenin altın saçaklı aynasında. Ahhh! Nasıl da dilinde şahlanır dörtnala yol alırdı ’Kendimi çok seviyorum“ Diye haykırdığın taptaze özgürlük kokan şarkıların. Şimdi... Ölüm ertesi, Sırat köprüsüne uzanan sığ bir yolculuk. Belki de son serçe yürekli dua’n Son kez iç çekişin serzenişlerine Hep günübirlik ayakların sıra dışı tekmelerken bedenini... Ey gözbebeklerine mil çekilen ruhum! Musalla taşındaki kaderine teslim olup “Ölü candan doğar mıyım" diye sorma! Belki günün birinde Göğsünü emdiğinde ak umutların, Ölümsüz aşk üflenecek iliklerine, Ne biliyorsun? Hadi... Hadi üflenecek nefes boyu şımart kendini, Aydınlat matemin hudutsuz karanlığını, Silkele yosun tutan acılarını Dosta düşmana karşı Çünkü… Nagehân-i tebessümler sunma vaktidir şimdi! (Eski ama benim gönlümde hiç eskimeyen çok sevdiğim şiirim ) Herkese şeker tadında huzur , sağlık ve mutluluk dolu bir bayram diliyorum şimdiden... nagihan |
Belki günün birinde
Göğsünü emdiğinde ak umutların,
Bende cok begenerek okudum
Guclu final tebrikler
Mutlu bayramlar sizede