2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
539
Okunma
bu devasa kayalar yarılacak
bir at çıkacak içinden
işte ben o ata bineceğim
ve burayı terkedeceğim.
..
o an yağmur atıştırıyordu
hışırtıyla sallıyordu rüzgar
ahşap kapısını ahırımın
keşke tanrım
keşke bilseydim o saliselerin kıymetini
on mucize parmağımın onunu seferber edip
dinmeyen bir hevesle çantasını dikerken oğluma
bilseydim keşke onu
kimlerin parmaklarına teslim ettiğimi.
oğlumu okutacaklarını söyleyerek
atımı aldılar benden
fakat kuşlar
ve etrafımdaki devasa kayalar
gösterdiler bana
bir bahçe kurmuşlar
toplamışlar çocukları ve onlara
şeker yiyen atlar göstermişler
kafesler ardında.
bakın demişler bu hayvanın
ismi attır gözleri kara
hadi
siz de biraz
şeker verin onlara.
bilmiyorum bunu nasıl
nasıl anlatabilirim sana
oğlum korkmuş
yaklaşamamış babasının atına.
..
söyle tanrım
böyle miydik
narçiçeğim ve ben
binerek yılkı atlarımıza
ırmaklar boyu yarışır
ırmaklar boyu sevişirdik
ırmaklardan dinlerdik seni
doğa bize öğretirdi
bilmemiz gerekenleri.
..
oğlum, yiğidim
neredesin
on mucize parmağımın onu seferber
yemini hazırladım atımın
sesime gel
tut elimden
beraber verelim.
Kara
5.0
100% (7)