Günler bir bir tükenip heba olmadan ömür Yanlış limana demir atmayana ne mutlu! Tüm gücüyle yüklenip verse de şeytan emir Balına deyip zehir, tatmayana ne mutlu!
Ne mutlu! İncinse de, gönül incitmeyene Diller kem söz dese de asla kin gütmeyene Maharet; gidebilmek, hiç gelip gitmeyene! İnsanları kendinden itmeyene ne mutlu!
Dünya ukba tarlası; diken ekme gül varken Deme "Secdeler için henüz daha çok erken" Gündüz kepenk indirmiş herkes uykuda iken Seherlerde el açıp, yatmayana ne mutlu!
Gafil zevk-ü sefada; "Felekten gün çalıyor!" Oysa farkında değil; gemisi su alıyor! Bir ömürden geriye "eyvâh", "keşke" kalıyor Günahların selinde batmayana ne mutlu!
Ne varsa beşer için; onca izzet ü ikram Beklenen; secde, şükür; Yaradana ihtiram! "Lebbeyk!" deyip Rabbine, her emrine olup ram Helal aşına haram katmayana ne mutlu!
Bak şu aciz hâline! Düşün bir tefekkür et! Her alınan nefesin bir bedeli var elbet Hayat dediğin ne ki; sürmüyor ilelebet! Zevk için ukbasını satmayana ne mutlu!
Îman ne büyük nimet; ecri kula kâr iken Hakk yolun yolcusuna Yaradanı yâr iken Ümmetin sevgilisi Gül Muhammed (SAV) var iken Safını başka yerde tutmayana ne mutlu.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
NE MUTLU şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
NE MUTLU şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu gün sus vakti; dinleme, görme, ibret alma vakti. Bilen iş yapar, bilmeyen konuşur, itlerin işi de (affınıza sığınarak) dereyi bulandırır. Ben de mutluyum hocam. Bu musibet Asım'ın nesli olduğumuzu 100 yıl sonra bugün bir daha gösterdi bize. Birkaç it denizden su içti diye bu deniz kirlenmeyecek.
Övgü ne haddimize şiir söyledi, hislerimize tercüman oldu... Hocamın sesinie, sizlerin yüreğine sağlık... Allah razı olsun, selam ve duayla...
Hocam acizane şimdi susma vakti dedim kendimce. Bir devlet kadar yer yırtılmış, kağıdın yırtılması gibi...Dünya kopmuş gelmiş ve birçok ülkede; din dil ırk gözetmeksizin yardımlar toplanmakta... Şiirinizin hikayesinde bahsettiğiniz hususlar Hocam! Siyaseti her alanda hizmet değil çemkirmek olanların çatlamış ar damarlarına sözüm var da siyaset diyecekler yeri burası değil diye susmaktayız... Ben de bir seçmenim ve ''HAK'' partiliyim... Eğri saat 24/2 doğru söyledi diye ne ülküme ne ülkeme ne devletime söz söyletmem ve devletime sövemem...
Futbol izlemeye gitmeyipte derdi başka olanlar... Orada olup ta tepki koyanlar ve ya katılmayanlar müstesna! Yiğınla kaşkol ve şapka, bugün peluş bebek atılmış... O kaşkol şapka ve bebekleri keşke paketleyip deprem bölgesine yollasaydınız ve maç boyu çıt çıkartmadan sessizce maç seyretseydiniz, öfkeniz veya tepkiniz daha anlamlı olurdu, diyesim var...
Bu hadiseye tepki koyan külüplerimizi tanıdık inşallah diğer külüpleri de tanıyacağız...Çanakkalede askerlerimiz silah tedarik eden Fenerbahçe'ye, sultan-i Mekteb-i'yi kapatım cepheye koşan Galatasaray camiasına bunlar yakışmaz ve bu kulüpler bir hakem hatasında kıyametleri kopartıp şimdi suskunlarsa yazıklar olsun, yuh olsun! ( Galatasaraylı olsamda)
Biz desek te anlayana Hocam ve elbetteki cürmümüz kadar...
Hainlerin türediği bir Türkiye olup çıktık değerli üstadım. Rabbim tüm bu hainlerden bizileri korusun, kollasın uzak eylesin inşallah... Yakında seçim de var ya herkes oy peşinde depremzedelerimiz umurlarında bile değil, ki yaşananlar ortada birilerinden duymaya gerek yok... Duyarlılığınıza gönül dolusu tebrikler. Teşekkürler... Her daim sonsuz saygı ve selamlarımla...
Bizim topraklarımız çok verimlidir hocam. Ne kahramanı biter, ne de haini. İyi niyetli insanlar kötü niyetli insanların yalanlarını cevaplamaktan iş yapamaz oldular. Şeytan taşlamaktan ibadete zaman kalmıyor. Mesleğim icabı nice kurtarma ve doğal afetlerde görev yapmış biri olarak söyleyebilirim ki; bu çaplı bir afette dünyadaki bütün ekipler enkaz başında hazır bekliyor olsa dahi aksaklık yaşanmaması imkânsız. Klavye başında ahkâm kesmek kolay. Maalesef bu bayrak altında yaşamayı hak etmeyen çok kişi var. Bence yeni bir mübadele gerek. Saygılar selamlar hocam.
Umudu diri ve dik tutmanın zor olduğu böyle zamanlarda hislerime tercüman olan Osman-, Şükrü-, Şentürk gibi millî ve makulün sesi zinde yüreklerin varlığından emin olmak ne büyük mutluluk.
Aynen belirttiğiniz gibi Şentürk Hocam.
Bu kadar yalan haberden sonra insan sormadan edemiyor;
Kurtuluş savaşında düşmanı denize döktüysek bu kadar hain, alçak ne zaman ve nasıl türedi?
Seherlerde el açıp, yatmayana ne mutlu! Günahların selinde batmayana ne mutlu! Helal aşına haram katmayana ne mutlu! Zevk için ukbasını satmayana ne mutlu! Safını yanlış yerde tutmayana ne mutlu!
Khavf ve reca içinde, Hakk yolda sebat edip Şeytanın iğvasını, yutmayana ne mutlu
Yüreğinize sağlık, saygıdeğer üstadım. Allah Teala sizden razı olsun.
Çok önceleri yazdığım, solgun şekilde bir köşede tozlanan sıradan bir şiirdeki, bu şiirdeki gördüğünüz parıltı Edil Erbil Dostumun maharetinin eseridir.
Şiir her zamanki lezzet ve kıvamında. Lakin ben bu kez şiire değil de şiirin hikayesine yorum bırakmak istiyorum.
Hata üstüne hata yapılınca insanlar ya kendi veya yakınlarının hayatlarını yitirdiler ya da hayatlarını yitirmeseler de yuvalarını kaybettiler.
Bir binada porselen eşya satan dükkan var. Bir tane tabak bile yere düşmemiş. Yanındaki tüm binalar enkaz yığını. Başka bir bina var. Avize satılan beş katlı bir bina. Bir tane bile avize yerinden düşmemiş. Bina sapasağlam yerinde. Etrafındaki binaların tamamı yine enkaz yığını olmuş. Soruyorlar nedenini. İkisinin de ortak verdiği cevap şu: Biz demirden, çimentodan çalmadık.
Uzun lafın kısası bu kadar büyük yıkımın nedeni hırsızlık, çalmadan kaynaklanmaktadır. Bunlara ruhsat verenler gerekli denetlemeleri yapsalardı yine bu kadar yıkım büyük olmazdı.
İşte Erzin. Yıkılan bina yok. Niçin? Tüm belediye tarihi boyunca bina yapımında gerekli disiplin hep devam ettiğinden.
Devletin depremin sonuçlarını önlemek amacıyla yaptığı çalışmalar ise zamanında bir kamyon dolusu engelle karşılamışlar. Örneğin; Hatay'da 6 mahalle 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 'riskli' olarak ilan edilmiş. Bu duruma oyu yüzde 1 bile olmayan çok küçük bir partinin yaptığı manipülasyonlarla kışkırtılan halk bu kararı mahkemeye taşımış. Mahkeme 2017 yılında Bakanlığın kararını iptal etmiş. Cumhurbaşkanlığı'nın 'riskli mahalle' kararı da 2022 yılında yine mahkemece iptal edilmiş. Kentsel dönüşümün engellendiği o mahallelerin son hali hepimiz için bir ders olmalıdır. Hatay'ın İskenderun ilçesinde Numune Mahallesi, Pınarbaşı Mahallesi, Esentepe Mahallesi, Meydan Mahallesi, Modernevler Mahallesi, Meydan Mahallesi ve Cumhuriyet Mahallesi şimdi birer enkaz yığını. Bu 6 mahallede bu enkaza dönüşen evler depreme dayanıklı evlerle dönüştürülseydi buralarda ikamet eden çok sayıda insanımız hâlâ yaşıyorlar olacaktı. Ancak o partinin milletvekili olan şahıs her ay düzenli olarak maaş almaya devam etmektedir. Şiirin hikayesinde bahsedildiği gibi statlara kadar düşen siyasetin ne berbat bir şey olduğunu göstermektedir.
Sonuç mu? Hepimiz ağladık. Enkazdan bir kişi kurtulsa sevinçten ağladık. Her bir yiten canımız için ayrı ayrı üzülüp ağladık. Hâlâ da ağlamaya devam ediyoruz.
Ülkemiz olarak çok büyük bir sınav veriyoruz. İnşallah el ele bu büyük afetin yaralarını bir an önce sarmayı başarırız. Depremde vefat eden insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim yaralılarımıza acil şifalar versin. Rabbim beterinden saklasın.
Şiiri nedeniyle Kıymetli Üstadımı en kalbî duygularımla selamlarken, Milletimizin başı sağ olsun.
Yine kıymetli vaktinizden feragatle duygu ve düşüncelerinizi paylaşmış, onur vermişsiniz.
Teşekkür ederim.
Yazdıklarınızın imlasına kadar sizinle aynı fikirde olduğumu belirtmeme gerek yok sanırım.
Sanal aleme düşen, medyaya dökülen yalanları saymaktan, düzeltmekten ceset çıkarmaya fırsat bulamadık gibi bir şey.
Her ne kadar bir avuç azgın azınlık desek de, iğrenç sesleri kulaklarımızı tırmalamakla kalmayıp, ülkemizin güvenliğini tehdit eder boyutlara ulaştı maalesef.
Milletçe enkazı kaldırma, can kurtarma gayretine girişmişken, eksikleri gidermeye, yardımcı olmaya çalışmak varken, daha felaketin ikinci günü bu sabırsızlık bu öfke bu kin niye?
Yangın bacayi sarmış, elin oğlu okyanus ötesinden yardıma gelirken, içimizdeki -afedersiniz- soytarılar yangına körükle gitmekle, yalan yaymakla meşguldü.
Sakin kalabilmek, üzülmemek mümkün değil.
Yanıbaşımızda bu tiynette yaratıklar varken düşmanı, haini dışarda aramaya gerek yok ki.
Belli ki birilerine ne Filistin, ne Irak, ne Libya, ne de Suriye ders vermiş, ibret olmuş.
Belli ki birileri; bu vatan bölünse de, yıkılsa da farketmez, yeter ki hükümet gitsin modunda.
Yazacak çok şey var da...
Yanlış bir kelime kullanıp birinin kalbini kırmaktansa burada noktalayayım.
Allah sonumuzu hayreylesin.
Öyle bir afet yaşadık ki; ne yazsam ağıda dönüşecek, kağıda sığmayacak.
Şiire küskün olduğum bu günlerde paylaşım niyetim yoktu aslında.
Erbil Edil Kardeşimin emeğine saygımın gereği, beğeni ve teşekkürümün ifadesi olarak bu mükemmel seslendirmeyi siz değerli dostlarıma sunmak istedim.
Îman ne büyük nimet; ecri kula kâr iken Hakk yolun yolcusuna Yaradanı yâr iken Ümmetin sevgilisi Gül Muhammed (SAV) var iken Safını başka yerde tutmayana ne mutlu. Safını yanlış yerde tutmayana ne mutlu!
Cenab-ı Hak bizleri mutlu olabilenlerden eylesin inşallah 🙏 Bu müstesnâ eser GÜNÜMÜN ŞİİRİ'DİR. Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum🙏 Milletimizin başı sağolsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Cenab-ı Hak bizleri felaketlerden uzak eylesin. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Kalemimi düştüğü yerden kaldırabilirsem, ağıtımız bir kâğıtla buluşacak elbet ve inşallah.
Dün, değerli dostum, sevgili Kardeşim Edil Erbil'in dizelerimi gölgede bırakan yorumuyla taçlandırdığı bu ikram, içine kapandığım kabuğumdan çıkmama vesile oldu.
İmtihan dünyasındaydık ve hayat alacak nefesi olanlar için devam ediyordu.
Eski de olsa; anlamlı olduğunu düşündüğüm bu dizeler yine bir Edil Erbil farkı ve yorumuyla farklı bir mahiyete bürününce paylaşmanın onur ve mutluluğunu yaşamak istedim.
Edebiyata gönül veren ve şiirseverlerin Edil Erbil ismini bir kenara yazıp, bu güzel insanin eşsiz ahenk ve nitelikteki seslendirmelerini videolarından takip etmelerini naçizane tavsiye ederim.