ben artık yorgunum
anneciğim
ben artık yorgunum yalancı oyuncaklarla bilyelerle geçti çocukluğum acıdan kederden yana vicdan dostluğundan yoksunum ben paletler arasında tek kardeşimi yitirmedim babam cephede alnından vurularak ölmedi olur olmaz şeylerden gözyaşları akıtmam bundandır bana niye uzaksın diyorsun uçurtma oynayan çocuklardan yetmez mi sıcak masallarla avutulduğum gerçekle yalan arasında koşuşup durmam insanlara sırt çevirip yüreğimi dinlemem bundandır bana mutluluk çağrıştıran her şeyden bir çocuk okyanus ötesinde ağlarken anlamsız kahkahalarla gülüp eğlenmekten sevip sevilmekten yorgunum bir çocuk ölüyorsa Cezayir’de dağda çiğdemlere koşmam ve sabaha dek kollarında uyumam bundandır anneciğim bana Afrika’daki çocuğun susuzluğunu anlat açlığını anlat anlat ki kurusun dilim bir ateş düşsün can evime tutuşsun bedenim bana annesinin cesedi başında ağlayan Srebrenitsalı çocuğu anlat bana Eritre’yi bana Halepçe’yi bana Filistin’i anlat anlat ki gözlerim dolsun anlat ki yüreğime kardelenler konsun (Kırağı Şiir Dergisi ,Sayı:14,1995,Osmaniye) |