Sihirbaz...Yanağında penceresi kırık odalarda kaldın... Güneş büyüyemedi soğuk ellerinde. rüzgarı tutamadın, günlügünün bir kenarında... Gülüşünün çukuruna ittiğin kör sözleri, körebe saatinde buldular, dilleri sökülmüş çocuklar... Göremediler baharı!. sen yokkende ayazdı, uçurtmaları yapan babaların elleri. Rüzğarı sevseydin, bana bir uçurtma yaparmıydın... iliklerime inen labirenti ısıtırmıydın, renğarek bulutlarla. koklasam diyorum, güzden gidenlerin gökyüzü öykülerini, kuyuya kimse inmiyorki! Biblolardan, salıncakları boş bırakmayan minik gövdeler taşınıyor karşıdaki kuyuya... ses verseler diyorum! alırım, iki güneşe. Büyük ayaklarının suskunluğunu sarkıtsan kuyuma, daha bir karanlık ... Burası karanlık!. Hey sihirbaz! Kaça bırakırsın, avuçlarının arasında kaybettiğin şevkati. Kalmadı değilmi şapkanda, elinde, omuzlarında, göğsünde. Yoktu zaten, hiç yoktu!. Bak şimdi, ne çıkartacağım!... Ceplerimde bir şey kalmamış, yanlızlıktan başka. |
bütünüyle güzel...
Ama
Giriş bölümü bir başka güzel.
//Yanağında penceresi kırık odalarda kaldın...
Güneş büyüyemedi soğuk ellerinde.
rüzgarı tutamadın, günlügünün bir kenarında...
Gülüşünün çukuruna ittiğin kör sözleri,
körebe saatinde buldular,
dilleri sökülmüş çocuklar...
Göremediler baharı!.
sen yokkende ayazdı,
uçurtmaları yapan babaların elleri.
Rüzğarı sevseydin,
bana bir uçurtma yaparmıydın...//
Çok şiir.
Tebrikler