Kül Kokuyor SıfatımŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Külüne aşık, dününe küskün, geleceğine karamsar bakar benim öyküm...
Beynimdeki paslı çivileri söküp alsam Süzülüp akar mıydı içimdeki kirler Böyle dolu Böyle yaralı Böylesine yalnız bir kalple doğmak Öyle bir ceza ki tanrım Dinsin diye içimdeki bu öfke Çiviyi çakan da ben Kendine şaşan da ben Bak bana!!! Beni öyle bir yaktın ki Pas kokuyor tenim Yalanların altında süren yüzyıllık bir uykudan uyanırken Gözlerimin senin ışığa tek sözü vardı Dur Canımı yakıyorsun Dilerim ki seni yaradandan Benim gibi ebedi karanlıkta kalasın Duy beni!!! Beni öyle bir yaktın ki Leş kokuyor kanım Dilimden savurduğum her bir yalanın öfkesiyle Tenime yapışan her bir günah Cehennemin tavında döverken yeni beni Çürüyen ruhumun arkasında bıraktığı pislik gibi Kokuşuğum Daha fazlası beklenemezdi benden diyemem Tanrı katında en ilahisi adına üflenirken canım bedenime Beklentiler büyüktü “Işık Getiren” bir tek karşı geldi yaradılışıma Ama dinlemedi onu ilahi Fırlatıp attı cehennem çukuruna Yanıldığını taaa o zaman biliyordum Ama korkudan sustum Konuşamadım ki karşısında Gör beni!!! Beni öyle bir yaktın ki İs kokuyor geleceğim Gözleri aldatmak için yaktığım o görkemli ateşle geceyi aydınlatsam da Amaç her zaman başkaydı biliyorsun Alevin dansına dalıp gitmiş gözleri gerçeklerden uzak tutmaya çalıştırıyordum umutsuzca Evet her şey Benimle ilgili her şey bir aldatmacaydı Ne kadar beslesem de ateşimi Kül olmaya mahkumdum sonunda Dokun bana!!! Beni öyle bir yaktın ki Kül kokuyor sıfatım kül Sıfatım ki hani o gün yüzü görmesin diye yarattığın Işığın lanetini taşıyanlardan biriyim ben Dokun bana dokun ki Böyle bir vebal yüklemek ne demekmiş bir insana Belki o zaman anlarsın y... |
Saygı ve selamlarımla