İçinde sen olan ayrılık hikayesi..Masallara terk ettim bendeki seni. Kirpiğinden düşen yaşlar hüzünlerin gölgesinde duruyor. Anılardan kalan ne çok şey var hatırladığım, sılada özlemim, yanındaydı mutluluğum. Ellerim üşüyor sevgili, ellerim üşüyor; sensizliğin poyrazında. Zamanın keskin kırağıları düşmüş saçlarıma, yorgun gözlerle anılara gülümsüyorum. Sensizlik dar kuyularda seni özlemek, ben seni yıldızlara ulaşmanın imkansızlığında özlüyorum Uzat ellerini al beni, sensizliğin kahrolası kuyularından. Soysuzca yalvarmak istiyorum sana, bir kez olsun affet ne olur. Asil bir ruhun vardır biliyorum, senden aman diliyorum. Şehrin sokaklarında dolaşıyorum, kanadı kırık kuşlar gibi, derdest edip ezip geçme beni, kaldırımlardaki taşlar gibi. Gecenin bir vaktinde tümden akıyorum zamanın dehlizinde. Her şey paramparça, her yer tarumar, gönlüm gibi. Bakışlarımı kör eden bir sensizlik var; bu öyle bir hasret ki, sensizlik beni boğar. Sensizliğin modunda, acıyla geçen yıllar. Özledim, çok özledim inan! Gecenin bağrında sadece sokak lambaları değil yanan. Yalnızlığımı derdest eden sadece bir kaç anı şimdi, senden kalan. Ayazda kalan son kelebekte can çekişiyor şimdi, benim gibi! Biliyorum, biliyorum, onun da aradığı bir yudum sevgiydi. Mutluluğu bulabildim mi diye soruyorum sessizce? Usulca kanatlarını çırpıyor son bir çabayla. Kanatlarıma yükleyip tüm hayallerimi ayrılıyorum bu dünyadan diyor usulca. Yine de gülümsüyor göremediğim gözleri, yaşadım diyor, yaşadım sevgiyi güzelliği kanatlarıma yükleyerek kaygısızca. Her şey ayrılığa tabi, her yolun sonunda bir ayrılık hikâyesi. Biliyorum ki; benim ki de, bir ayrılık hikayesi. |