gözyaşındaki sır
gözyaşları yağmur gibi dökülüyordu.
daha bahar gelmeden kestiler tüm dalları. bakışları kırgın gözleri donuktu yağmur bile veda ediyordu artık bulutlara gözyaşlarıyla. * dalları kırıldıkça ağlıyordu ağaçlar düşerken dalından yapraklar veda ediyordu bedene. kuruyan dalları ağlıyordu ağacın yasını tutuyorlardı mevsimin. bu kaçıncı bakıştı bilmem. olanlar hangi gözlerin sancılarıydı. kimindi bu gözyaşları * bir, bir süzülüp düşüyordu damlalar sonbaharda düşen yapraklar kırılan dallar gibi. bütün ağaçlar, düşen yapraklar üşüyordu. kışa doğru adımlayan ayaklar suskundu. ama ağlıyordu gözler. * aşıkların gözyaşları döktüğü o yerlerde. sarmaşıklara düşen gözyaşları üşüyordu gözler donuk ve bulutluydu gözyaşları yağmur gibi acıydı acıyordu gözyaşları *. hava üşüyordu,su üşüyordu, yapraklar üşüyordu. acıyordu kırılan dallar, beden ağlıyordu. ıslanırken kirpikler dökülen gözyaşlarıyla iki dudağın buluşması gibiydi olanlar. gözyaşları üşürken * gözden düşen her damla veda öpücüğü gibiydi. gözyaşları yağmur ile karışırken birbirine. eriyordu her şey. gerçekti yaşananlar gözyaşları düşerken yağmur ayrılığı anlatırken gözyaşlarım üşüyordu, gözlerim gibi. bazen sıcacık bir sarılmaydı sevda aynı bedene yakışıyordu dal ile yaprak toprak üşüyordu o yağmurda gözyaşlarım ölürken * Mehmet Demir 02.10.2022 Ankara |
sevdda ve iözlem vardı,
Hakikat vardı,
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla