Bu gece bir başkaydı.
Bu gece buralarda esen rüzgarın
bitmek bilmeyen gevezeliği dokunduğu her zerrede sanki o zerrenin anlamına dair gizlenmiş en nadide kitabı teker teker zaman dilimlerine hediye ediyordu. O uğuldadıkça akıl aşka daha sıkı sıkı sarılma telaşına düşüyor ödevini bitiremeyen bir öğrenci kadar mahçup cezanın kesileceği makama seve isteye teslim oluyordu. Rüzgarın saçlara dokunduğu yerde yatan tüm şifreler bir vasiyet gibi geceye açılıyor ve duymasını bilen için doğanın gizemli lir sesiyle koskoca aleme usul usul okunuyordu. Karanlığın içindeki her "ses" suretini aleme açarak aydınlatıyor gece gündüze doğru kalan sırlı yüzünü dönüp en masum gülücükle "biz" diyordu. Usanmadan birbirleri için yandıkları doğurgan ateşten parçaları eksik kalan nasiplere teker teker asilce taşıyorlardı. Ve bir saç teli rüzgarın zarif dokunuşuyla koptu. Teslimiyete doğru uçarak lir’in en ince bam teli oldu. Çok ince bir nağme daha doğmuştu. Kavrula kavrula yoğrulan yüreklere şifa niyetine çölde tırnakları kanatarak bulunan bir tek su damlasının şu aleme sunduğu umut gibi çok ince bir nağme.. Dağın zirvesindeki küçük bir taş parçasının aşkı için silkelene silkelene eteklere kapanması gibi çok ince bir nağme... Kartalın ulaşılmaz semalara olan aşkı için söktüğü tırnaklarındaki kırkbin acının sessiz çığlığı gibi çok ince bir nağme... Bu gece bir başkaydı. Bu gece rüzgarın bitmek bilmeyen gevezeliği aşk ile nasibe dokunmak için esti. Ve bu esinti ne seni es geçti ne beni es geçti ne de senin es geçtiklerini geçti. |
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...