Kendi Mahşerin
Hangi acıya sebep
boğazını sıktıysa kirli eller taş üstünde taş bırakmayacaktır tüm iyiler. Azabın yeri beden değil zihindir. Beden çekerken azabı zihin gerçek sınava gebedir. Hey ahali! Gündüzün aydınlığına kanıp da gecenin karanlığına gafletle nasıl yumarsın gözlerini? Sen sanır mısın ki Her sağanak çiçek açtırmak her çiçek şifalandırmak her uzanan el de iyilik yapmak içindir? Oysa tüm sanrılarının sınavı çektirdiğin azabın bedeli olarak yoluna ziftten tohumlar ekecektir. Ayağını bastığın yer bataklığa dönüşürken tuttuğun gül goncası zehir açacak uzanmasını beklediğin eller tüm taşları yerinden oynatacaktır.. Söyle şimdi: Kim bulmamış ki âlemde ettiğinin bedelini? "Ah" alıp döktürdüğün gözyaşları ne zaman bulmamış ki "ah" olarak sendeki yerini? Aç gözlerini ve pür dikkat seyret kendini. Bak ellerinin tersine ve düzüne kimi ittin elinin tersindeki kibirle kimi tuttun çıkarsızca elinin öpülesi içiyle? Taş üstünde taş kalmadan önce gör kendini kendi kurduğun mahşerinde. Gör ki sıktığın tüm boğazlardan affa çıkasın, Gör ki boğazındaki urgan dahi üzülüp senin affın için yakarsın. Elbet bulursun bir yol yıkarsın azap veren ellerini dökersin kirlerini. Lakin son nefesine kadar görmezsen kendini "ah" ile dolup taşan için ne olacak şu için iyice düşün şimdi. Serpil Çavuşoğlu 26.03.2018 - 20:22 |