aganta!...bir çocuktun sen. küskün bakışların ellerinde taşların ... deniz bulanırdı hıçkırığından, martılara bir lokma gülücük ve balıklara zoka gözlerin vardı senin. bazen kahverengi, bazen siyah uçuk ölüm gözlerin vardı dağlardan aşırdığın... ellerin hep yara bere, kan içinde dizlerin... gizlemeye çalıştığın doğum izlerin... sol yanağının sancak tarafında ufacık bir ben vardı adına türküler d/üzülen... Lâlesir... çocuktun sen... küçük ve mızıkçıydın şimdi, korkak ve mızıkçısın... bu sefer ben bırakıyorum, orta yerinde acının! oynamıyorum işte ben! oynamıyorum sıkıldım!... denize bakan uçuk ölüm rengi gözlerin ve martılara birer lokmalık gülüşlerin vardı senin... şimdi unuttuğum bir masalın dev anasısın düşlerimde anısısın sararmış fotoğrafların... |