Can Kırıklarım
Şimdi avuçlarımın arasında senden kalan tüm can kırıklarını sıkı sıkı tutuyorum.
Söyle haydi, bıraksam hafifler mi canımın acısı? Kanayan hücrelerime pansuman yapsam, işe yarar mı? Bırakamadım. Bırakamadım çünkü bunlar gidişinden bana kalan tek mirastı. Acıydı ama sendin, Kesiyordu ama sendin, Cehennemdi ama yine de sendin. Sendin... Kaburgamın orta yerini yumruklayarak meşale meşale ağıtlar yaktım. Göğsümün ağrısı belki biraz hafifler diye... Gözlerime kalın perdeler çekip kör kuyulara kapattım. Senden sonrasında iflah olmam diye. Gülüşlerimin her birine kırk kilit vurdum, kırklanıp da aklansınlar diye ve topladım tüm anahtarları, savurdum kız kulesinin en dibine. İçimde kırılan tüm dalları savurdum kendi cehennem ateşimin üstüne. Senden sonra artık, içim içime sığmaz diye... Ne tuhaf di mi? Alevler öyle büyük coşku yaşadılar ki bayram havası içinde. Meğer her insanın devasa bir yangını varmış ve hevesle en büyük ateş için sinsi sinsi pusu kurarmış. İzin verdim içime, izin verdim içimin cayır cayır yanan ateşine. Ben eremedim muradıma, bari onlar ersin diye... Serpil Çavuşoğlu Tarihi : 31/01/2022 - 01:57:00 |