Eylül Yapraklarımavisi bıçaklanmış bir akşamüstü gençliğimin ellerinden tutmuş ihtiyarlığımla sandukalardan çıkarıyorum anılarımı her bir anım kamulaştırılmış bir acının sancıya dönük yüzü yüzümde taze kardelen kokusu dokunsan ağlayacak kadar kırgın akkavakkızları çaput bağlanmış çeyiz sandıklarıyla yadımda düzmece yasaların yara açtığı baladları ki eski-meyen kitaplarımı hışırdatıyorum ve eskimeyen birkaç şarkı aklımda liseli bir çocuk alaycı bir deli cenk ederken birileri gülüyorum gülüyorum sustuğum yerde bir bakmışım ki tavan arasındayım üstelik kilitli ve gözlerimin çatısında hafiften bir buğu ki ıslak ıslak damlıyorum damladıkça yanaklarımdan eylül yapraklarına düşüyorum ki üşüyorum aklıma geldikçe birileri birileri yaprak mevsimi demişlerdi hep bu mevsimde düşerlerdi oysa ki hiç bilmediler eylül insan mevsimiydi biraz da serüvendi yaşamak ve fakat hiçbir giden geri dönmedi oysa doğruydu adresler ve kimlikleri geldikçe aklıma gülüyorum gülüyorum ama kekremsi ..... Yalçın Gözetelik |
Hüznün ayı Eylül'e ne de yakıştı şiiriniz...
''düşen bir yaprak görünce beni hatırla demiştim
biliyorsun seni ben sonbaharda sevmiştim''...
Kaleminizden hüzünleri okumak hâz verdi...
Sevgi ve saygılarımla...