timshelkalbim biraz irice diye tıkıldığım bu hapishanede saz yerine kemanlar çalınır her gece bu benim mahpusluğum ve seçim; kulaklarımın ruhu çalındığından beri gizlice ruhuma iki kulak diken bir iğnenin ucuna aittir. iğne plağa değer eğer boynunu müzik ve bütün ışıklar söner. ney değil timshel... kimileri biraz daha senfonik yaşar kederini ayşe kimileri biraz şairane... aşktan yana bir yoksulluk hikayem olmadı hiç yoksulluktan olma aşk hikayem çok tok karınlı bir adam sevmek kalbinin hiç iğde görmemiş midesi aç ölmüş bir anadan doğmak kadar zordur çiçek ve evet ben daha da zorunu seçtim hem sarhoşum gel gör; mey değil timshel... şimdilerde sakalı ağarmaya durmuş bir sevdayım kabul. ve postallarımın altı ancak babamın ayası kadar ak! ayşe sükût. sükût ayşe’m bunu anlayabiliyor musun? sorgulama benim yüreğim mahpus iri bulundu vaktiyle ve iridir evet yargılanır durur. bu ebed. ve mozart diyorsun… ve evet mozart anlardı bir tek. sen değil o değil öbürü değil ötekisi hiç şeyyy değil timshel… beni ölümümden sonra anla ve o vakte kadar bırakma hiç ve bu bir dilek değil ayşe’m bu timshel. JD Timshel: "İncil’in "Yaratılış" ile ilgili ilk on dört ayetinde yer alan ve amerikancaya çevrilişi sırasında "Günahını yeneceksin" şeklinde bir anlam alan ve fakat aynı cümlenin İbraniceye çevrilirken "Günahını yenebilirsin" şekliyle çevrilmesinden ve böylelikle her şeyi insanın sırtına yükleyen ve "Yenemeye de bilirsin" seçeneğini doğurarak insana sonsuz bir hak sağlayan sözcük olması sebebiyle dünyanın en önemli sözcüğüdür." John Steinbeck |
tevrat ile başladı incil ile sıradanlaştı
günah bize hak sunuldu
şiirle tevsir çok farklı bir kelime ekledi
öğretiyorsa şiirdir
bu tarif bende öğrendim ya
o halde tartışma yok
şaire tebrik en derinden kalem daim neşen kaim olsun