Söğüt
Konuşsam, sözümün keskinliğinden
Ürkersin, her sözüm asıp kesecek Sorma her adımda ne olmuş yine Bir az şairliğim tutmuş, geçecek Belki yanlışımdır, belki kısmetim, Olmadım ormanın katı uşağı Ben - söğüt ağacı, bu, niteliğim: Behersiz eğilir başım aşağı İsterim nadanlar doğru anlasın: Yakınmam barsızlık derdim silinsin Kafamı eğmem biri baltalasın Eğerim, gölgemin kadri bilinsin Bir çınar gibi dik durarsam eğer, Kibirli sürüyle hiza olurum Bense yalnızım hep suyun başında Meyve versem bile, yine dururum Bir şöğüt utanmaz baş eğmesinden Her kese bellidir verdiği öğüt Güç alıp bitmeyen cömertliğinden Başını gururla eğecek söğüt |