Yüreğime ak düşmüşken
Sabah alacakaranlığı,
Kışın seyrek duman-sisi Yerinden kıpırdanmaya Hiç kimsenin yok hevesi... Ne yaparsın, uzun yollar Basılmaya hasret kalır, Bedenimde uzun kollar Sarılmaya hasret kalır... Yavaş-yavaş, aram-aram Yol alırsın menzilinden Ha çalışsan, çıkamazsın Kaygıların etkisindən... Bakıyorum her geçene Adamlar yüreksiz olmuş, Fiyatıyla meydan açan Giysiler eteksik olmuş... Gece kısa, gündüz kısa Bu eksik ömrümüz kısa Uzun olan yoldur ancak, O da yetmez karımıza... Boz sokağa yansımış hep Bakışların, güler yüzün Sanki, sana hesabı var Hər gecenin, her gündüzün... Bak nereye gider hayal, Beni alt-üst eder hayal Bu dünya ile başlayıp Sonda sende biter hayal... Ya sen dünyaya sığmazsın, Ya da dünya sana sığmaz, Dünyayla senin hayalin Asla bir araya sığmaz... Bu yolun da bir sonu var: Direnecek ve bitecek, Dumanlanmış gözlerimden Senin hayalin yitecek... Buharlaştı arzular da Son menzil de pek yakınmış... Beni senden uzak salan Ters yön alan bir akınmış... Ah, sonsuz olsaydı bu yol, Hedefse bir kabir taşı Ne kadar genç bile olsam, Ağarmış kalbimin başı Sen aklıma takılınca Azacık huzur bulmuşum Yüreğime ak düşmüşken Neden sana tutulmuşum?! |