Azarlama
Güneş’i balçıkla sıvamak istediler,
vicdana kadar kıvırarak kirlettiler ellerini, gece düştü, sevindiler... Fakat bu zavallılar bir türlü anlayamadılar: Güneş yine doğacaktır karanlığın ardından... İçinize dolan zehir sızdı sizin o kırık ve iğrenç kıskançlık kabınızdan, böylece, ele verdi sizi... Benimse içimde çok da bir şey değişmedi: artık kızgın değilim, ne de değilim küskün, size tek-tek diyeceğim bir tek yürek sözüm var: karı gibi sövüşme, fevkine yüksel, miskin! Kalk ve dönüp içindeki o korku ve kibiri gör, ayakların altındaki ezilmiş benliğini gör! Ne cesaret, ne de benlik kendine yer edinemez bil ki, o durduğun yerde: kendini ayaklamışsın Güneş’in doğduğu yerde... |