Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
Okuduğunuz şiir 15.3.2022 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Son durak zamanı
aynı fikirde değiliz cehennemde yetişen bir ağaçla dünyanın derinliğinin basitliğinde cennetinden indirilmiş insanız hareket noktası burası değil varacağımız kalbimde koltuğu ters bir yolculukta nasıl bir zerreden başladıysa başımız dönmeye zıdların dolaştığı düzende eşyanın görünmeyen yüzünde kendini gizleyene parçalarımızdan sarıldık gece, gündüzün gizemli hazzını kucaklamışsa çoktan inanmak ihmale gelecek husus değil zihnine tecavüz ediyorsa safsata gürültüye dönüşmüştür artık akıl henüz adı konmamış inkârın kibri sancılanır elleri doğru doğuranların şartsız kabullenişe koşan adımları vardır doksan dokuz kerre durup söyleyecekleri ve ortak koşmadan Allah’a hep bekler, Azze ve celle.
örtünen ruhun görünen bedeni konuşmaktadır muhatap olmaksızın zişuur yağmursuz bulutlu bir havada şemsiye açmanın da bi’ hikmeti olmalı sırtını müziğin sessizliğine dönmüşse biri küsen yalnızca bulutlar olmamalı yaratılış ağacı ayrılmışsa ortadan ikiye hasretten sebebli ölümü anlatır
yedi kat semadan gökyüzü seğirmiş yüzümüze su serpilsin topraksak çiçeklenir hâlden hâle uğramışken şu bakır kalbimiz kalaylayalım sözü sevilen olmak son durak
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Son durak zamanı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Son durak zamanı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bir mevsim nasıl gitmediyse, nasıl bir ağaç erken çiçek açtıysa o hüsranla var olmaya yaşamak dedik. Bir gün en dokunaklı sözden bir umut yeşerecek, yoksa kış bitmedi, ondan her şey değiliz.
Belki başka bir yerin sürgünü olduğumuz içindir içimizde dinmeyen gitmeler; bu dünyaya sığmayışımız bu yüzden. Geri dönme fikri, oraya sağ salim hasarsız gitme çabası...
Nasıl geldiyse bu dünyaya tertemiz öyle kalabilmek ve visale ermek.
Her şiiriniz bence güne gelmeli, insan her daim dolu şiir okuyamıyor maalesef.
Dün okuduğumda, kaç yerden vurdu ruhuma bu şiir bilsen! Hangi “koltuğu ters yolculukta” başımın ilk kez dönmeye başladığını bile sorgulattı:) zıtlıklar öyle ahenkle dans ediyor ki sözcüklerinin içinde, tam da inandığım gibi her şeyin zıttıyla var olduğuna bir kez daha ikna oluyorum. Belki çıkardıklarımın, anlatmak istediklerinle hiç ilgisi yok ama ben çıkardığım paylardan çok mu çok hoşnutum:)
Her mısran, zarif ruhunun yansıması... Güne gelmek bir ölçüt değil asla şiirlerinin güzelliği konusunda ama, yine de adını tüm gün ana sayfada görmek mutluluk verici.
Yüzümde kocaman bir tebessüm ile okudum yorumunu. Samimiyetin, şiire o yakınlığın öyle hissedilirdi ki...buna çok mutlu oldum.
Varlığınızın birine iyi gelmesi nasıl güzel bir his...inanın çok iyi hissettirdi. Yüce Mevlâm da gönlünüzün istediği tüm güzellikleri versin. Sizi sevsin, sevdirsin inşa'ALLAH.
Sen de iyi ki varsın Eflatun, çok teşekkür ederim. Sevgi, selam ve saygılarımla.
Şiir tümüyle etkileyici olmakla birlikte, finaliyle okurunun kalbine altın mührünü vuruyor. " Bir insanı sevmekle başlayacak her şey " diyen üstadımızı da rahmetle anarken Şiir yüreğinizi de kalben kutluyorum. Yetkin kaleminiz var olsun. Selam ve saygımla.
yedi kat semadan gökyüzü seğirmiş yüzümüze su serpilsin topraksak çiçeklenir hâlden hâle uğramışken şu bakır kalbimiz kalaylayalım sözü sevilen olmak son durak
Düşünsel, duygusal etkisi ve etkin finaliyle güzel bir şiirdi. Kutlarım. Saygılarımla.
bir replik duymuştum "bu iki dünya arasındaki uçuruma dayanamıyorum" diyordu...
bi yere bastığımız dünya var, bir de basamadığımız...gitmek istediğimiz bir yer var, bir de kaldığımız...hem dışardan seyrettiğin bir hayat, hem de içerde olan...
bazen gitmek istiyorsun...o son durakta inmek...bazen sanki herkes gitmiş de bir sen kalmışsın gibi...düşünüyorsun 'nereye gitmek isterdim? ya da nerde olmak?'
bir yandan da bitmiyor içindeki sorgu...daha söyleyeceklerimi söylemedim, sustuklarım dilimin ucunda diyor...
makas atıldığı yerlerine bakıyor aynada...sessizliği ve çığlıkları...ikisi de aynı bıçağın sırtında geziyor...
Nihâyete ermeden sanırım bu soruların yanıtını bulamayacağız. Zira ruhumuz bir gurbeti yaşıyor. Hâl böyle olunca o bir yere ait olma hissi hep yarım kalıyor.
Yorumun ile şiirin soramadığı pek çok soruyu dile getirmiş olman ayrıca sevindirdi.
Çok teşekkür ederim sevgili Gule, Sevgi, saygı ve selamlar.
Yüreğinize sağlık hocam
Selam ve dua ile