Kibrit nerede?
Kapının zili bozuk
Arama, kapalı telefonum Aksim dahil kimseyi istemiyorum. Karşı kaldırımdaki sokak köpeği hariç her şey Sussun. Dokunmak Mezbaha giderinden lavanta kokusu almaya çalışmak gibi Yüksek gerilim hattı direğinin altında papatya çayı Cebimde tenezzül etmediklerime serptiklerimden kalma bir avuç çörek otu Okşama saçlarımı Acır köklerim Şekilselliğin en görünür yerinde postmodern yumru. Dağılmak, tozlaşmak, yok varsaymak zamanı şimdi Set üstünde cilalanmış geçmiş zaferler Tabakta taşlaşmış pirzola Pencereyi yalayan sokak kedileri Tezgahta ucu yanmış tütsü kabı. Benzerlerinde indirim yapmış zahireci İki hamam kesesine takas Bu yıkılış sadece benim Elleme... Çarşafsız yatağın üzerinde çarmıha gerilmiş, saçlar akıldan dağınık Yastığım gülüşümden ezik Tavanın gölgesizliğine içleniyorum. Yemeğini ağzında tutan velet benzeri Böyle tutacağım içimde evlat edinilmiş esaretlerimi Kırk altı kromozomumda birer bayrak Sallama başını, Anlaşıldığını sanmak geçmiş yarışın kupunun kazanması gibi... Gece ıslatanlarınki kadar boş yatak, Oda gasilhane kadar soğuk. İçimde, son ateşinde kibritçi kız. Halının ortasında suzinak zamanlarımdan kalma bir yığın yonga Üşüyorum. Sadece söyle; Kibrit nerede? 14.02.2022 |