HASTAYIM
Pencereme sarı çiçek koydum,
Görülmedi baş kalkmayınca Kapı koluma; Rahatsız etmeyin kartı astım çengelli. Sorulana cevap vermedim Farkedilmedi... Dilsiz tenekenin bile Beline beline vurdunmu Öter ya içindeki boşluğu.. Ben de sızlanıyorum inceden Vakitsiz ötmüşler gibi Sıvazlayarak boynumu... Hızlı bir tazı olmak isterdim oysa Çamurumdan olmadı demek... Uzun mesafeye bir de engel; Arada bir dinlenmek, Dalağı şişirmemek gerek. Pillerimi ısırdılar yakınlarda, Yerleri değişti canım dediklerimin Ne çok şey ummuşum iki latinceden Pek birşey değişmedi... Biraz motor kaynattım az evvel, Gözlerimin silecekleri eskidi. Bakımı gelmiş dediler ruhunun; İki dua, birkaç hayalle Halledilir gibi... Sarı çiçeğin yapraklarından çay yapasım, Kazağımın kollarını birbirine geçirip Ellerimi uyutasım var içinde şimdi. Kapı zilini düşünce gücüyle sökesim, İç sesimin çenesine mendil tıkayasım var ivedi. Gitti benden giden Kaldı az sayılı çok yazılı veda mektubu Bir süre kuranderde kalacak Saklandığı kemikli kovuğu... Tekaüt olmuş gibiyim aylıksız, bastonsuz Az da olur, kaldıysa; alayım diyorum Kalamış’tan bir tatlı huzur. NİSAN2016 |
beline beline vurdun mu
öter ya içindeki boşluğu
bende sızlanıyorum işte
deyim yerinde ise
muktedir olmasam da
hoşlanıyorum
harikaydın
berhudar ol