Yorgundu göğün mavisi
Bir göç hikayesiydi,
Bu… Zorlu patikalarda… Belki, Sebepsiz olduğu zannında. Adımların yol aldığı hamallıklar, Gecelere bırakırdı yorgunluklarını. Bir uluma duyulurdu ötesinden dağların. Tozun, Toprağın, Yalnızlığın güncesiydi dumanlar… Yorgundu göğün mavisi… Sessizliğim, Durgunluğum kadar. Yüklere tutunurdu ölüm, Gurubun kirine kalan güneş gibi. Kurumlanmış isli düşüncelerim gibi. Sancılara tutunurdu yokluklar… Gecenin soluşlarında, Paslanmış ağıtlara kalıp. Vakitsizliğin hükmündeydi oysa, An denilen kırıntılar. Hiç durmazdı seyeranı, Düşüncelerimin… Saklanırdı alabildiğine, İçime vurgun hisler… Ayrı ve gayrının saçma sapan ikirciklerinde, Yol alırdı kervanlar… Ve… Uzanırdı göç yolları kesintisiz, İçime ayrık otlarını dikerken… |
Yüreğine kalemine sağlık