Aşık dilim lal olduaşk ta susarmış işte susması gibi muhabbet kuşunun kafesine çekilmesi başın eğerek gagasını vurması soğuk tele yeğlemesi sessizliği sustum aşık dilim lal oldu alıp gittiğinde başını bir deli rüzgârla örttüm gönül penceremi yalnız bıraktım bütün senle açan çiçekleri şarkıları unuttum bir bir o sevdaya gönül veren k’adın düşlerden düştü şimdi gerçeğin ayçiçeksiz yüzünde başkaları söylesin güneşe olan aşkını isterse bin merdiven kursun içimdeki sönmüş ateşe neden oldu göz yaşlarım aşk taşlarım vurdu onları da dilimin nârı söndü isi sindi bu güne aşk ta susarmış işte görünce sevgisiz yüreği benzi atarmış günün kayarmış yorgun ayağı taşıyamazmış onca ağırlığı kafesine çekilmesi gibi muhabbet kuşunun başını vururmuş kalbinde esen yele.. 20. 12. 2021 / Nazik Gülünay |
Susması kadar da incinirmiş.
Şiirin naif yüreği vardı sahibinin kalemi gibi.
Gönülden tebriklerim sevgimle.