Rengi Yok
Rengi yok sevdaların
Biz ne esmer sevdalar gördük. Gökyüzüne merdiven kurduk Samanyoluna tırmandık Yıldızlara ip atıp sallandık Toros’u arkamıza alıp yaslandık Henüz çocuktuk Toy’duk Yağmurlar yağdı üzerimeze,ıslandık Kumsallardan çakıl taşları topladık, İçlerini oyduk, Çıkardık yüreğimizi,orta yere koyduk Perdeler kapandı gözlerimize, Kör’dük.... .../ Mevsimden mevsime geçtik böylece Hüzünlere adres sorduk Mutluluğun kapısını çaldık Yok’tu evde açmadı Karardı hava kaybolduk Azığımız bitti,aç kaldık Düşlerimizi yedik’te doyduk Ümitlerimizi tüketmek üzereydik Peşinden koştuk bir hayalin Kaçmadı. Köşe başında yakaladık Meyhanede sabaha kadar içtik O hayallleri çırılçıplak soyduk Ölesiye,seviştik Bi kez olsun Gözlerimize bakmadı... II.. .../ Rengi yok gökkuşağının Göz boyaması sadece Biz,ne maviler gördük Siyahın matemine,eflatunu gömdük Kaç kez küstü bize gece? Suyumuza yakomoz, kaç kez düştü? Tek elimizle boşluğu ördük Deniz feneri gibi, Bir yandık,bir söndük Dudaklarımızda kaldı,tek hece Vaktiyle,vakitsizce sevdik Bir ara ’lal’ olduk sustuk Kaç kez öldük? Kaç kez dirildik? Sırtımızı güneşe kaç kez döndük En olmadık yerimizden vurulduk Ağzımızdan kan kustuk En son hangi mevsim, Ne zaman sevindik? Biz sevdaları martılara, Umutları kelebeklere hediye ettik Hep kırıntılarla avunduk Hayat zorladıkça zorladı Biz sabrettik Takatimiz kalmadı Yorulduk... .../ Rengi yok gözlerinin Yeşile küs/tüm sadece!............ |