BU EV BİZİMDİ , YAŞARDIK İÇİNDE / NUNA
Ruhum
Bahar yağmurlarında yıkanırken Çarpmış Gökkuşağına yüreğim Ah şimdi parçalanmış Cam kırığı Rengarenk kanatlarım Rüzgarlara savruluyor saçlarım Kanat vuruyor cennet bahçesinde Perilerle beraber iki katlı bir köşkte, oyunlarda Saçımdan bir damla yağmur düşüyor NUNAnın kahverengi dallarına , Gözleri nemli nemli Bir minik kızın yüreğinde kabarıp Sevinçle Başını uzatıyor gökyüzüne Pencerelerde Yeşil yeşil gülümsüyor Elinde kahvesi Ocağın başında Gülümsüyor çok uzaklardan Babası NUNA üzgün ,kederli Köşke bakıyor Rüzgarların nefesiyle acı bir ıslık yolluyor Çam kokularında Savurmuş dudaklarının kenarına Her zamanki tonlarda Baba olan bitenin hepsine bakıyor Nereye göçmüş şen kahkalar Kahve kokulu nefesler şimdi nerede Nuna Kocaman olmuş Gözleriyle Etrafında koşan çocukları soruyor Arıyor bahçenin her köşesinde Çökmüş, İki yanına düşmüş Kamalyenin kolları Asma altı talan olmuş Çay evi yitirmiş eski demini Oda yenik düşmüş zamana Oda üzğün Oda yorğun Oda kırgın Belli ki zaman Çok şey alıp götürmüş herkesten Aah ah Nurayca sessiz çığlıkları yankılanıyor Boş odalarda, Verandadan bakınca Bahçede hazan Hazan , Hazin yanıyor doğrusu Minik bir kız çocuğunun öksüz yüreğinde Gönlünde Camdan duvarlar Çatlıyor Kırılıp savruluyor sereserpe Tuz gibi paramparça dağılmış yerlere İşaret parmağının ucu Sızlıyor Kestiğı bütün anılarda NUNAnın nemli gözlerinden Bir damla gözyaşı düşüyor Havuzun içindeki engin mavi Denizlere Kırmızı balıklara karışıyorum oyunlarda Çınlıyor tüm bahçemiz Her bir damla gözyaşlarında Havuzun Taşına çarpıp dönen sedalarda Hâlâ ,Yankılanır durur duvarlarda Durmaz minik yüreğimde Yürür gider NURAY CA Bu ev bizimdi Bu ev Bizimdi Yaşardık içinde Çırak Ça ibrâhim YETGİNDAĞ |