1.
taş çatlatan bir teselli bu benimki
içim okyanus kıyısı
dalgalar boyunca koşuyorum, nefesim içimde ateş
ateş ki yanmayı bilmiyor , sönmeyi anlamayan yüregim
geçmişin sokaklarında
kaybedilmiş bir hatıranın izlerinden giden inatçı gölgem

2.
kimseler bilmez
kaç ölümün yasını tutar bir akıl, bin bire bölünmüş acıların
nemli soluğunda yaşamak
belki beyazı solduran kefenin karanfil kokularına bulanmasıdır
en alt çekmecelerde el ulaması bir derinliğe
koyverilmesi...

3.
"benden sonra" diye başlayan cümlelerde tutuklu kalır
geleceğin hevesi,kimseler anlamaz
kimselerin yolu geçmez gözlerinin uzağından
sen bakarsın...


4.
beklemeyi öğrenir yüreğin,sabır ekilmiş sabah pencerelerinden
güneşi koklarsın..
içinde umut kırıntıları ,yarına daha yarına oyaladığın
mavi oyalı hikaye bohçaları yığılır düşlerine
bir elin yazar,bir elin bozar
el diline düşmesin,incinir kelimeler,kırılır dökülür
yaprağın dalından ayrılışı kadar titrer içinde katre katre biriken hüzünler...


5.
senden sonra diyemediğin gecenin koynuna sokulur ,yıldızları sayarsın
belki bir sövgüdür kendine
kıyametini hazırladığın en sevdiğini yolcu etmek gönlünden, gözünden
sonra bir düşme başlar ki
derin bir uçurum özenirsin,görmek için en dipte kendini ...

6.
mabedimin yalnızlık tortusuna bulanmış odalarında , ellerimle kazıyorum
her bir hatırayı,şiir çıkıyor ,ağrılı sancılı
oysa
gül hanedanlarinda dikenlerden kan revan, bedelini ödemiştik
sadece
sevmenin...

7.
kör bahanelerin kucağına verilmiş bir sessizlik var şimdi yanıbaşımda
sarmalayıp duruyorum, kendimi eski yaralardan uzağa ...



8.
iklim şerbeti bu bizim içtiğimiz
dört mevsim ayrılığa
acı
bedava





YILDIZ