Başka masanın adamlarına
bir kadın yalnız başına bir evde su sesi dinliyordu
uzun zamandır uykunun ipini kaçırmış geceyi günü umursamıyordu aynı anda salaş bir meyhanede buzun erime sesiyle irkildi adam yıldızlar ne kadar çok şeyi görüyor biliyor musun mesafeler anlamını yitiriyor bakınca hiç oluyor her şey içimde gittiğim her yoldan dönüyorum parçalanmış bir biçimde her biri tek tek göz kırpıyor hayatımıza ah şu seçimlerimiz oysa sürüngenler süslüyor gönlümüzün sevi penceresini biz ise başka masaların kadınlarının sevgilileriyiz deyip içiyoruz saki şu suyu beyazlat artık şarkıları nispet yapar gibi ardı ardına çalma mutlu insanlar masasını boş ver bize de bir kadehlik umut doldur bazı insanlar mutlu olamadıkları aşkın hesabını ödemekten mutludur kendini unutmuş bir dünyadan haykırıyorum kendime düşünme artık zamanlı zamansız seviyorum seni zamanlı zamansız düşlerimden gitme terleyen avuçlarımdan utanıyorum doğrusu bu kısık küçük gözlerimden koca burnumdan ve inan ki yazdığım her satırından şu ağrısı gibi belimin dağa taşa kurda kuşa ses olayım diye yazdıklarımla ağulamışım kendimi ben iflah olmam ben yazmadan duramam ben sensiz ben olamam gece bir kadından ayrılırsın sonrası olabildiğince yağmura teslim kaldırımlarda zeytin kokusuyla kabaran denizin dalga seslerini kulaklarına getiren manyak martılardan kaçıp çılgın kedilere ömrünün en nadide günlerinden vaz geçtiğini anlatırsın unutulmak eski çok eski bir mısradan geriye kalmış tek nüsha bu masalar meyhanelerde unutulmuş adamların mezar taşları parça parça kimse gelip götürmüyor sevdiğini kimse hatırlamıyor sarhoşları gönlümün nağmesini o su sesine değişen kadınlar da uykudalar şimdi susadım doldur diyorum acıyı su diye veriyorsun olmaz ki böyle kaybolup gidiyoruz ardı ardına sevdalarda olsun hatıratı var olsun seninle uyuyamadığımız bir yatağın acısını duyan anılarım var kadeh kaldırıyorum ardı ardınca yalanlara dolanlara olanlara beklediğin soluğu küfreden bir dilde bulamazsın arama umudunu ömrün boyunca diri tutsan da çaresi yok sevdiğim başka masaların adamlarıyız biz yan yana gelmemiz mümkün değil mümkün değil çünkü eskidik yorulduk kırıldık kuruduk bakma göz yaşlarımızın hala en ufak bir anda yol alıp akmasına eni konu biz mutsuz adamlar masasında unutulmuş yalnız adamlarız |