AYAZ VE SULTAN MAHMUD
Sultan Mahmud’un sarayında Ayaz isimli
köle. Asil, karakter sahibi, sultanın sevgisiyle girdi göze. İtimad etti sultan, verdi devlet hazinesini bu gence.. Saraydakiler başladı ona karşı haset etmeye, Bir gün sultan kulak kabarttı, söylenenlere inanamadı. Ayaz’ın itibarını zedelemekti, tabi istedikleri olmadı. Sultan açtı bir delik hazine odasından baktı. Ayaz çıkardı yamalı bohçadan yırtık libası bedenine sardı. Bohçayı öpüp koydu alnına. Aynaya döndü"bu libası hiç bir zaman unutma! Hiçken haketmediğin nimetleri Mevla verdi, huzurda Mal mülk gaflete nisyana sürükler kibirle bakma insanlara" Eski halini hatırla!(dedi) Hazine kapısından çıktı, sultanın nuruyla. Mahmudun gözyaşları süzülüyordu, iç çekiyor, bakıyordu Ayaz’a gururla... Dilinden dökülenler konuşulacaktı yarınki ruhlarda. Bugüne kadar mücevherimin hazinedarıydın aslında. Şimdi kalbimin hazinedarısın sana verilen bu imanla. Hiç olduğumu öğrettin bana Sultanımın huzurunda... |
Selam ve saygılar.