Tuz ve Üveyik
Bir kuyruk, bir de gaga
Tuz, lav, öksürük, üveyik vakti Çırpınan süt, belleksiz haz Bütünü desek bi güvercinin mor canı Çünkü kursağında düğümlenenleri Anlatmaya gönlü yoktur hiçbir kanadın Oysa özlemeyi düne ait bir hoşluktan saysak Ruhumuza susuz bir yer edinecek belli ki Hatta bütünü parsel parsel öğütmek kuş bakışı En iyisi şöyle söylemek belki Uzaktan çok uzaktan bakmak dünyaya Bencil matematik biçimine uçmaktır Ya da Çok unutmuş birinin gündüzleyin Öylesine bir anda saatine bakıp Çok olmuş öleli bizim peder Diye hafif bir şekerlemeye benzer içlenişidir Gidene yorulmuyorum Sanki onun için Bir ihtimali kafama yerleştirip umut diye Uzun uzun anlatan bir olasılık hesabını Sezgi ihanetlerinin nezdinde Sitemimle alt ettim Özgesi olmayan cismani kelimenin En çok ağlarken gelmesine ne denir? Yaşama karşı fırında On üç ekmeği tek tek Elleri yanarak sayan biri gibi metindim Bir koku gelir gibi gitti aklıma Bir şarkı dinlemeklik yerim kaldı Gökyüzü kararınca gerçeği görmek Fildişi Sahili’nde bir gün geçirip Sonrasında bozkırları düşlemekti ve betonu her yer sen oldun diye suçlamak İnsana özgü katı bir bilgelik keráheti Gökyüzü bugün müydü? Saksı kimin manzarası? Çiçekmişim öyle dedi Kımıltısız kalmalıyım öyleyse Melekler göz kapaklarımdan Vicdani redle öper mi? Çünkü ben şekilsizliğin hasretiyle Geometriyi kınıyorum Bir de sebzeleri kılçığıyla birlikte Taze fasülye õzelinde |
ama güzel...buruksu, ekşimsi tuzlu bi tad ama önemli olan hissetmek, duyumsamak ve hatta susamak çoğu şeyi...
Gule tarafından 10/10/2021 11:25:59 AM zamanında düzenlenmiştir.