'cam kadın'gidiyorum, kısalan bir şey olmalı pantolon paçaları gibi ahlaksızca ürpermeli insan durduğu yerde gece büyürken heves etmeli güne korkmak elbette tereddüt içerir uygarlık bir düzine k’abristan kadın, soğuk bir odada uzanan yeni izleriyle ince yaralarından sızlıyor pencere eşiğinde bir çift göz kediler gece gezmesine çıkalı yemek verdiği andan beri siyah perdesi belki de öyle olmasını dilemişti her şey beyazın masumiyetiyle ilgili bir sıcak gün, bayırda otururken pek çok şeyden bahsetmişti bana kardeşini de eksik etmeden ayrıca terliydim, her şeyimle belli bir ıslaklık kurumaya utanır olmuştum penceresi hiçbir yere bakmayan evden gökyüzüne açılan evlere davetiye çok sancılı bir süreci getirirken taşların arasında bir tarih buldum seneler hiçbir şeyi ortak koşmadan eskitip yüzlerde beliren ılık gülüşü limon ağacına dokundum ellerimle birkaç meyve tohumu çürümüştü adaleti, hakimlerin kibri kirletip reva pahasına kapı dışarı çıkarmıştı güzeli herkes sevdiğine hak görse de yılları siyah bir deri pantolon gibi yırtan hatasızlığa kendine inandıranlara inat pişman olmadan selam gönderiyordu öykü kitaplarında bulmuştum, doğruydu kadın romansız hayatını gizlerken pamuk tarlasına kaçmış bir yazma bir de plastik top idi eski çocukluğu küçük aynalarda gördü yüzünü kadın yaşamın taşları altındaki ıslaklık benimdi ince yaralar açan durgun anlardı göğüs germeyi öğreniyordum yaşım otuz, yüzüm gözüm onsuzdu yıldızlar kadar uzak, biraz da antika hikayeler uydurdum kaba ellerimle sonra nerden çıktı bilmiyorum ama yeni bir hikaye için müsaadesiz düştüm ne kendisine ne de kendinde olana çağının gerisinde kalmış dünyanın cam balkonlarına dayandı kollarım üşüdüm, erkeklerde üşür yalan yok sonra dokunulmamış fesleğen gibi kurudum kendi küçük toprağımda haklıydım, bir o kadar güzel yalnıza kadın camdı, kırıldığı yerden tuttum çıkardı gömleğini teninden ellerimde kanı şiir gibi kadındı, kadın şiir oturup gece bir diz boyu uzandık o söyledi ben dinledim ben söyledim o usandı |
Cam malzemesi içerisinde ince öğütülmüş ‘kum’ barındırdığını düşünürsek şiirlerinde geçen 'kumların kadını' ve 'cam kadın'ı birbiriyle ilişkilendirir oldum.
Umuyorum müsaadesiz düştüğün bu hikâyede kalemin müsaade ettiğince yazmaya devam edersin. Misal ben, 'penceresi hiçbir yere bakmayan evden, gökyüzüne açılan evlere davetli kadını' ve 'şiir kadını' da ayrı ayrı merak ettim.