Platonik Ölümler (III) Şiir Hüznün Çocuğudur
üzerine gece serpilmiş kuşların ıssızlığıdır hüznüm
günahı yazılmamış çocukların çığlığı bülbülün şakıması uluması bir kurdun... vaktin esrarına saklanmış cellatların yelesinden tuttuğum gizemli kısrakları o damından attığı hayal köşkümdür hüznüm mevsimlerden son bahar mihmandarı aşkların her garibin köşküdür sığındığı hirası tam sönmeyi dilerken üflemiştir közüne ayaklanmış kışların kül rengi hatırası uçlarına nefretle dokunmuş sitemlerdir bir buse bekleyen çölleşmiş dudakların... toprağın gerdanına dizilmiş kabirlerin yazılmazmış taşlarına yazgısı talan olmuş manevi mirası benim hüznüm nazarla efsunlanmış beyzade uşağıyım düşlerimde zamanı öldüren kadınların iblislerin kibrinde büyüyen inkarların tamahkar dimağında tövbemin günahıyım dervişler tekkesinde hadimi mihrapların huşuundan çalınmış payıdır benim hüznüm böğründeki açlardır çıkmazı sokakların o apansız imdatlar ahının ahengidir sakladığı cevherdir vicdanı insanların görünmez kılçıkların kambursuz mihengidir hıçkırığı müphemlere dökülen bedbinlerin direnişi kutsaldır zamansız eylüllere kaybedilmiş cengidir nefsine benim hüzmüm… kirlerinden damıtıp ateşin yıkadığı tutuşmuş vuslat aşkı sufilerin yurdudur Rabbine sığınırken gecelerin şerrinden ikileme Lâ demek, ariflerin virdidir işte ana ganimet sükût edep merhamet beni ona çağırır yükselen iç seslerim... kalp gözümü yamayan perdedir benim hüznüm... |