ELİF’İN YAZISI
ELİF’İN YAZISI
Güz mü geldi yapraklar aşağı sarkmış, Kırağı iniyor çiğ damlacıkları görünmüyor, Arılar kovana girmiş yanından geçilmiyor, Kepeneği sırtlanmış yanık geliyor kaval sesi, Koyunlar önünde transa girmiş çoban; Öyle seneler geçti ki hepsinin farklı hikayesi, Geceler sakin iken gündüzler baş belası, Murat almamış gelinler süt sağar davardan, Damatlar koyun güder eğlenir içli kavaldan, Çadırın önünde bir ateş çalı çırpı toplanır, Havaların soğuduğu yanan ocaktan anlaşılır, Koyunlar meler keçiler gider uyanır dertler, Sabahla başlar çile akşamla geceye tüner, Böyle geçip gitti güzelim o koca seneler, Cennet karı şafaktan kalkar elinde kirmanı, Yün eğirir onları ip eder koyunların önünde, Koyun güderken bir fabrika gibi seri çalışır, Akşam olunca onları çorap örmeye başlar, Günde bir ayak kurtulur korunur soğuktan; Yağmur inerse toprağa göbelekler çıkar, Poyraz eserse kurutur kökü geçer birden, Ne soğuk ne sıcak mutedil bir iklim çok sevilir, Eşeklere yüklenir çok uzaklardan su getirilir, Suya giden Elif aşkını sulara anlatır dertleşir, Sudan dönünce sevgiliden gelir gibi sakinleşir, Coşku ve heyecanla kuzuları koyunlardan ayırır, Babası güzel Hasan sorunca bu ne hal Elif kızım, Gelin gidecek gibi halin sevinç mi hüzün mü senin, Emmim güzel Osman kar suyu kaçırdı kulağıma dün, Bu sene beni gelin etmeden Çadırı sökmem demişsin, Güzden başladım ki çalışmaya baharda beni gelin edin, Valla babam böyle giderse ömrümü iste vereyim, Çamur kış demeden koyunlarla yaylıma ben giderim, Evde kalırsam koyunları bana versen de kaderime küserim, Kaderim iyi olsun da korkma rızkımıza Allah Kerim, Üç yaşından beri koyunun içinde yattım kalktım, Şimdi oldu yaşım yirmi yedi yirmi dört senem burada geçti, İki sene sonra kimse bakmaz yüzüme adım olur deli, Hasan’ın kızı Elif cinlendi koyunun önünde kafayı yedi, Aşkından deliye dönen bir kızın babası olmazsın değil mi? Cinlendi deseler de sana bil ki aşkım eder deli davane beni, Ben kara sevdaya tutuldum suyu eşeğe yükleyen çocuğa vuruldum, Kaçarlardan olduğunu söylediler ama buradaki köylerden sanıyorum, O kadar dokundu ki uzaktan aynayı yüzüme tuttu yüreğimi hoplattı Çadıra kadar arkama bakmadan geldim şimdi onu bekliyorum, Ne zaman bir daha gelir diye kayalara çıkıp ayna arıyorum, Onun aynası öyle güçlü ki sanki kalbimi yerinden sökecek gibi, Çadırı sökmeden vereceksen ondan başkasına yar etme beni, Boynum bükük kalmasın Elif ismi gibi yaşadı O Elife layık biri, Hasan emmim duymasın oğlu Durana düşünüyormuş beni, Duran benim yakışım değil ben Duranı hep gardaş bildim, Koyunların önünde çok beştaş oynadık onu hep ben yendim, Karısına yenilen bir koca benim gönlümde hep yenilmiş kalır, Durana ben karılık yapamam ondan gönlümde yok yeri, Gözüme gelen aynanın ışığı kalbimi çalıp gitti, Kaç zamandır evdeki suları döküp suya gidiyom gayrı, Onu bir daha görmek için suyu yüklemeden bekliyorum, Uzaktan biri sana yardım edebilir miyim diye seslensin istiyorum, Bir gördüm pir gördüm kalbimi aldı gitti kalbimi arıyorum, Kalbim kalbinde olan o çocukla ne olur babam beni nişanla, Çobanları yolla hepsinin yaptığını tek başıma yapacağım yeminle, Aşkın gözü kör derler yalan aşk beni diriltti gözlerimi açtı, Ondaki zariflik yüreğimi delik deşik etti ince hastalık gibi, Bu hastalıktan kurtulmam için elini öpeyim babacığım dinle beni, Bu Elifini ismini bilmediğim çocuğa tapula beni çaldı kalbimi, Davar çobanıyım diye aşkı bilmiyor muyum sanki, Duran’a gidersem ince hastalık bahardan önce yer beni, Çadırımız sökülmeden taziye yerine döner bilmem anlatabildim mi? Ben bilinmez görünmez aşkların hayranıyım, Bir su başında su gibi aziz olan bir çocukla aşkı tanıdım, Köylerin hepsini arayın bu çocuk benim kaderim, Kaderimi rabbim yolladı ayağıma sonuna kadar bundan eminim, Bulamazsanız kayalara çıkıp güneşin çıkmasını bekleyeceğim, Onun aynası güneş gibi Güneşle yansıdı yüzüme için için eridim, Günler aylar derken şimdi otuzumda sevdiğimi bekliyorum, Güzel Hasan’ın kızı Elif koyun güderken sevdiğine kavuştu deyin, Bu çocuğu bulamazsanız gelinliğimi kefenime giydirin, Öldü diyerek diri diri beni derin bir mezara indirin! Erol KEKEÇ/05.07.2021/01.28 |