Git gide kirletiyorlar gökyüzünü Anne umutları da tüketiyorlar hep beraber, sevgileri de dillerinde en ince yalanlar, süslü ve sisli yüzleriyle soğuk yüreklerinde ne acıma ne sevgi kimin eli kimin cebinde kimin eli kimin neresinde belli değil...
Bense öyle acemi ve şaşkın boş kalan ellerimi bir ömür nereye koyacağımı bilemedim. bilemedim, hangi yalanla kimi nasıl soyacağımı. buz üstünde yürümeyi seçtim kendi hesabıma maske diye bir not düşürmedim yüzüme bukalemuna çalan rengimde olmadı...
Tuttuğum her insanın elinde ellerim kirlendi gözlerim kirlendi baktığım her insanın gözlerinde yüreğimi sarktım umut kuyularına her defasında her defasında yangın çektim su yerine, acı çektim ne bir gün ışığı aktı içime ne de bir yağmur damlası.
Rezil bir dünyanın orta yerinde hüzün ben oldum düşen her yaprakta her savaşta vurulan ben kaç çocuğun hayalleri yıkıldı gözlerimde kaç çocuğun son ümitleri yandı yüreğimde ıstırabın en derin okyanusuna gömüldüm bu nasıl bir dünya bu nasıl bir dünya Anne kahretsin suskunum, susuzum, yorgunum Anne...
Durmadan kirletiliyor, kanıyor zaman, kimse aldırmıyor kimse yanmıyor sevincini ateşe döken gelincik çiçeklerine dönüp bakmıyor çığlıklarına annelerin hergece dokuz yerimden vurur beni, gözleri öksüz çocuklar bu yüzden çıkarmıyorum kurşunları yüreğimden, yaramı da sarmıyorum siyahlar giyiniyorum her gün, dalgın dalgın bakıyorum camlara ah gönlü güvercinim sen olmasan nasıl dayanırim bu rezil yaşama...
Herşeyin kirletildiği bir dünyada, temiz tutamadık güzelliklerimizi bu yüzden hep vurgun kaldı bir yanımız, bir yanımız aşka, acıya ayarlı
Her gece dumanlar yürüyor beton yığınlarıyla örtülü sevgisiz kentler üstüne zifiri karanlıklar yürüyor Anne kapkara nehirler gibi, acı akıyor yüzünde yoksulların bir cehennem ateşi yanıyor yüreklerinde her akşam kimse kimsenin yasını tutmuyor, bölüşmüyor acısını bu nasıl bir dünya Anne bu nasıl bir dünya kahretsin
Sarılki, serinlensin ateşler içindeki alnım Yorgunum anne, beynim, tenim, ellerim yorgun kendime sürgün yaşamaktan sevgiye tanımlar aramaktan tüm bu oldu bittilere insanın kayıtsızlığından yorgunum Anne...
Yorgunum, ağrılarım, sızılarım, hayallerim yorgun ihanetler yedi umudumu, sevincimi, düşlerimi her gece yalnızlıklar sürüyorum kanayan yerlerime ellerime çaresizlikler yüklüyorum üşüyorum bu karanlık soğuk gecelerde sarıl bana Anne
Oysa hiç dönmedim sırtımı insan emeğine öpmedim namerdin elini, eğilmedim zalimin önünde ama ezildim bir çaresizin bakışından bir annenın yakarışından bir babanın haykırışından utandım Anne dünyayı kirli bahçesine çevirenlerden aç insanların kederinden utandım bombalanan şehirlerden, yalvaran gözlerden insanların kayıtsızlığından tüm bu oldu bittilere insanlığımdan utandım Anne insanlığımdan.
Heyhatki, bizi ağlatan acılar güldürüyor başkalarını yürek yanarsa titrer Anne, gül üşürse kaç insan soyundan ihanet görmüş, kaç gül dikeninden mademki ihanet var, öz elleriyle boğsun gül emen çocuklarını anneler ve ihanet etsin şairler yazmasın şiirler gül yüzlü sevgililerine her mısrası kurşun olup saplansın yüreklerine...
.... Dünyadaki tüm çocukları sevdim Anne sevdim yeryüzündeki bütün insanları diline, dinine, ırkına bakmadan sevdim sevdim boynu halkalı köleler gibi nerde bir ah duydum yüreğime saplandı oklar nerde bir çocuk vuruldu ben de vuruldum Anne...
Can çekişir dudağımda kelebek ölüleri, nerede kötülük görsem nerede kötülük görsem, söner yıldızları gözlerimin, kör olurum...
Suskunum, susuzum, yorgunum Anne bunca kalabalıkların, bunca mekanların içinde her defasında yarası kanayan şiirler damlarken içime yüreğimdeki yağmurlarla, herkesin bildiği bu dünyada adresi olmayan yitik mektuplar gibi yorgun yavru bir kedi gibi sahipsiz ve de yalnızım “öyle mi? Vayyy”
........... Ben nazlı bir yaprağım dalından düşmüş alın beni üşüdüğüm yerden kaldırın düştüğüm yerden kalbinizin üstüne tutun pul pul vicdanınızın üstüne aynı soydanım sizinle
Yok başka bir umarım alın beni üşüdüğüm yerden yok başka kimsem kiminle konuşsam sizin elleriniz var soyan, evleriniz var kocaman sokaklarda, gecekondularda yatmadınız karda - kışta bir dilim ekmeğe avuç açmadınız utanan biz olduk yoksulluğumuzdan utanan anam oldu, babam, bacım, gardaşım...
Ben nazlı bir yaprağım dalından düşmüş alın beni üşüdüğüm yerden kaldırın düştüğüm yerden kalbinizin üstüne tutun pul pul vicdanınızın üstüne aynı soydanım sizinle...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yürek Yanarsa Titrer Gül Üşürse şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yürek Yanarsa Titrer Gül Üşürse şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
mademki ihanet var, öz elleriyle boğsun gül emen çocuklarını anneler ve ihanet etsin şairler yazmasın şiirler gül yüzlü sevgililerine her mısrası kurşun olup saplansın yüreklerine... = Var olsun Saygın yüreğiniz Can Üstadım. Alkışlı/Yorum. :(
Bense öyle acemi ve şaşkın boş kalan ellerimi bir ömür nereye koyacağımı bilemedim. bilemedim, hangi yalanla kimi nasıl soyacağımı. buz üstünde yürümeyi seçtim kendi hesabıma maske diye bir not düşürmedim yüzüme bukalemuna çalan rengimde olmadı...
Tuttuğum her insanın elinde ellerim kirlendi gözlerim kirlendi baktığım her insanın gözlerinde yüreğimi sarktım umut kuyularına her defasında her defasında yangın çektim su yerine, acı çektim ne bir gün ışığı aktı içime ne de bir yağmur damlası.
Dünyadaki tüm çocukları sevdim Anne sevdim yeryüzündeki bütün insanları diline, dinine, ırkına bakmadan sevdim sevdim boynu halkalı köleler gibi nerde bir ah duydum yüreğime saplandı oklar nerde bir çocuk vuruldu ben de vuruldum Anne...
Can çekişir dudağımda kelebek ölüleri, nerede kötülük görsem nerede kötülük görsem, söner yıldızları gözlerimin, kör olurum... ********************************************************************************************************* Bu kadar haklılık sizi konuşturmuş, beni susturur...
Sesimiz duyulsun, düzen yeniden kurulsun anne Yeniden doğsun çocuklarımız hiç vurulmamış gibi... Uçuşsun kelebeklerimiz, uçsuz maviliklerde Al bu yoksulluğumu anne Koysunlar kendilerini yerime Görsünler hangi eksende dönüyor dünya Daha ne kadar dönecekmiş bir sor Biliyorlar mı, benim gibi yanıyorlar mı anne? Kalp ne zaman titrer, gül neden üşür bir sor Bir kurşun, bir gülüşü nasıl düşürür biliyorlar mı? Bilmiyorlar anne...
Burcu Bir
Bitmiyor bu şiir şair... Devam ediyor... Sevgilerimle...
Burcu Bir tarafından 8/9/2008 1:47:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Burcu Bir tarafından 8/9/2008 1:48:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ne zaman bir Nuri Can şiiri okusam gözlerimi nem, kalbimi hüzün kaplıyor. Böyle de olmaz ki şair böyle de yazılmaz ki! İtiraf etmeliyim kıskandım. Tebriklerimle. Saygılar sunuyorum güçlü kaleme ve duyarlı yüreğe...
Yok başka bir umarım alın beni üşüdüğüm yerden yok başka kimsem kiminle konuşsam sizin elleriniz var soyan, evleriniz var kocaman sokaklarda, gecekondularda yatmadınız karda - kışta bir dilim ekmeğe avuç açmadınız utanan biz olduk yoksulluğumuzdan utanan anam oldu, babam, bacım, gardaşım...
İşlenen konu elbetteki insanı hüzünlendiriyor ancak acı gerçekleri işlediğiniz için sizi kutlarım.
Ben nazlı bir yaprağım dalından düşmüş alın beni üşüdüğüm yerden kaldırın düştüğüm yerden kalbinizin üstüne tutun pul pul vicdanınızın üstüne aynı soydanım sizinle
Yok başka bir umarım alın beni üşüdüğüm yerden yok başka kimsem kiminle konuşsam sizin elleriniz var soyan, evleriniz var kocaman sokaklarda, gecekondularda yatmadınız karda - kışta bir dilim ekmeğe avuç açmadınız utanan biz olduk yoksulluğumuzdan utanan anam oldu, babam, bacım, gardaşım...
Ben nazlı bir yaprağım dalından düşmüş alın beni üşüdüğüm yerden kaldırın düştüğüm yerden kalbinizin üstüne tutun pul pul vicdanınızın üstüne aynı soydanım sizinle... --------------------------------------------------------- Can damarımız kesiliyor, Can biz farkındamıyız ki. Günübirlik yaşamlar gailesiyle boğuşmaktan.
Hocam Şiir ve resim; resim de sizin biliyorum. Çünkü siz şairliğinizin yanı sıra ressamsınız, Aynı zamanda.
Kaleminiz de fırçanız kadar keskin üstadım... Yüreğin ve kalemin hiç üşümesin. Mutluluğun hançerini sapla hüznün yangın ve de yorgun fettan yüreğine... Sen hep yaz dost şairim...ve de resmeto güzel gönlünü.. Dostluk ve sevgiyle.
güzel bir çalışmanın ürünü çok güzeldi emegin karşılıgı alınınca insan mutlu olur şiirde beyaz sayfalara dökülünce insan mutlu oluyor güzeldi yürekdenkutluyorum güzel insan...
Ben nazlı bir yaprağım dalından düşmüş alın beni üşüdüğüm yerden kaldırın düştüğüm yerden kalbinizin üstüne tutun pul pul vicdanınızın üstüne aynı soydanım sizinle... Tebrik ederim. İpek yolu kadar güzeliği vardı.
öz elleriyle boğsun gül emen çocuklarını anneler
ve ihanet etsin şairler
yazmasın şiirler gül yüzlü sevgililerine
her mısrası kurşun olup saplansın yüreklerine...
= Var olsun Saygın yüreğiniz Can Üstadım. Alkışlı/Yorum. :(