Yürüdüm yüreğimin yollarına sererek hıçkırıklarımı yağmuryağmur tomurcuklara yağdı gözyaşlarım en içli sevdalarla beslerken yüreğimi duygularımı aşkın denizine düşürdüm acılarki, zemheri kadar karlı, bir yol gibi uzun kimseler görmesin diye gözlerimde sel sel taşan yalnızlığı kimseler duymasın diye sesimi ışık sızmayan bir bodrumun karanlığına gömdüm yüzümü ey dedim sustum hey dedim sustum ah dedim sustum vay dedim sustum unutsun yollar beni unutsun güvercinim
öldüm kirletilmiş gökyüzüne savurarak hayallerimi yükleyip cesedimi yüreğimin ağrılarına kayboldum korkunç uğultusunda rüzgarların acının sevinçle kucaklaşacağı zamanlara saklamak için gözyaşlarımı bir yıldızın karanlığa gözkırptığı gecelere bıraktım anılarımı dertlerimi denizlere saldım ki; alıp götürsün uzak bir kıyıya gemiler
Ey hayat kırgınım sana hüznüm yırtık gömlek gibi duruyor her gün sırtımda kırılgan bakışlarımda hüzün sızıyor aynalara her gece ne kimselere anlatacak bir öyküm var, mutlulukla başlayan ne de bir sevinç, gözlerimde bahar yeşili umutlar taşıyan suların ötesinde bir çiçek büker boynunu her akşam adı gül kokusu gül, rengi gül, gözyaşıgül, iki gözü iki çeşme mutsuz, avuntusuz ve suskun
dudağında yitirdim şarkılarımı, şiirlerimi o aşkın ey dedim sustum hey dedim sustum ah dedim sustum vay dedim sustum unutsun yollar beni unutsun güvercinim
ey gecelerinde kahrolduğum hayat sokaklarında sırılsıklam ıslandığım şehir artık bu yerlere sığamıyorum gökyüzünde katar katar turnalar göçüyor sılama turnalar gidiyor ben kalıyorum uyku tutmuyor geceleri yitik düşlerimin gölgesine sığınıyorum gölgeler gidiyor ben kalıyorum bilki göçmen hiç bir kuş uçamaz kanatları kırıksa
hasretim ince bir yoldur yangınlara kırıldı kendime saklaya saklaya içimdeki gül tut ellerimden ikigözüm alıp beni sevinçlere götür vefasız dünyanın ihaneti bitirdi beni ardına saklanacak gölgemde yok
sevinçler dağıtırken acılar toplayan bir çardak kuşuyum şimdi şimdi ömrüm, saçlarım kadar karlı ve puslu hüzünlü bir ırmaktır şimdi yanaklarımda yüreğime akan bilki artık hiç bir şey avutmuyor beni şefkatine sığındığım sıcak bir kucak bile ezilmiş gelinciklerin çığlığında gizledim sesimi ve gözyaşımı kırların ürperişi gibi dökülüyor dudağımda sözcükler hıçkırıklar boğazıma tıkanıp kalıyor her defasında her defasında dudağımda binlerce şiir kanıyor binlerce şiir yanıyor içimde her defasında
ah yaralı güvercinim içime vurma kanatlarını ya topla git yaralı kanatlarını içimden ya gittiğin yere benide götür...
kimse aldırmıyor artık sevdalara ah gönül duygular mı köreldi? biz mi yetimiz ah! acının ve aşkın kesiştiği yerde avcıların sarp kayalara sürdüğü iki ceylan gibi kaldık tutup kime anlatsak acıyan yanlarımızı yaralarımız ağıt olur uçar gökyüzünün boşluğuna
yüreğimin içini sevgi ile doldurup yakmak geçiyor içimden ve savurmak küllerini her sabah seher yellerine kurtulmak için prangalardan bilirimki, yaşamak saralı bir sancıdır sancıyan yaralara ey dedim sustum hey dedim sustum ah dedim sustum vay dedim sustum unutsun yollar beni unutsun güvercinim
ah yaralı güvercinim yüreğimin ince sızısı benim gidiyorum işte hep üşüdüğüm bu hayat sahnesınde gözlerimde iki yetimlik ah gidiyorum yolculuklara hüzün rengi veren şiirlerle kan rengi şarkılar bırakıyorum kalanlara gölgemde yok arkasına saklanayım
sayki ben hiç ağlamadım, gülmedim hiç ateşe tutmadım yüreğimi tatmadım sevgiyi, acıyı, ihaneti sayki ben hiç doğmadım, yaşamadım, ölmedim
yokum artık yokumsayın beni ölmüş gibi değil, hiç doğmamış gibi
Nuri CAN
"Yürek yanarsa titrer Gül üşürse" isimli kitabımdan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ey Dedim Sustum şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ey Dedim Sustum şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
hüzünlü gecen bir yaşamı yııların bitmeyen acılarını kaleme almışsınız çok güzel bir şiir duygularıma eşlik ettiği için saygılarımı sunuyorum kalemin daim olsun saygılar..........
Şİmdi burada iki üstad var biri şiiri nakış gibi dizelere işleyen Bir diyeri ise sesiyle yüreklere seslenen Bizede susmalar düştü bu iki güzel yürekten dökülenler karşısında Saygılar...