TÜTÜN DÖKTÜM ACIMA
Mayın eşekleri gibi sınıra sürülmüş,
Anlamadan aşka koşanları gördüm, Saksıda açan gülü koklamadan koparan, Sevgiler gördüm yola çıkmadan dökülen, Ötmeden uçan kuşlar gördüm semada, Avcıları zorlayan boşa çokça mermi sıktıran, Ne dindarlar gördüm ele verir talkımı, Nasibi bol bağındaki dalıyla yutar salkımı, Göz yaşına boğulmuş acı çeken analar gördüm, Dünya başına yıkılmış gibi anlamlı bakarken, Kafesinde çırpınan nice genç yürekler gördüm, Açmadan solan tomurcuk gibi rüzgârdan korkan, Nice babalar gördüm elleri taş gibi alnında acılar, Bir bakışıyla insanı ta yüreğinden vuran, Ecdat bilirim vatanın fiyatını canıyla ödeyen, Her karış toprağı mezar taşıyla adam gibi döşeyen, Nice düzenbazlar tanıdım düzenden yanaydılar, Düzenler hep değişirken düzülenler hep sıradaydılar, Öyle yollar gördüm ki ufku olmayan göğe bakıyorlar, Dağların altından geçse de korkusuzca sona varıyorlar, Geceleri divane gibi böcek peşinde uçan yarasalar gördüm, Hedefsiz yaşamların anlamsızlığını yarasadan öğrendim, Nice hanlar hamamlar gezdim tellak yeni suya hasret kaldım, Vaatler memleketinde insanlar aç ölürken kendimden geçtim, Lafı bol içi boş yapmacık gülüşlerle ne hatipler dinledim, İnsanlığın üzerinde nasıl iğreti durduğunu gördüm, Doymayan yamyamların dinden nasıl beslendiklerini izledim, Kalenin içinde dinle tecavüzüne erişinden nefretle iğrendim, Aşkların kudurganlaştığı çağın nöbetçilerini bir bir geçtim, Uzaklaşsan da yaklaşsan da köpek nefeslerini ensemde hissettim, Dağların yoldaşı hayvanların gönüldaşı geceye inat firardayım, Bir türkü söyle ardımdan yorgun gönlüm vazgeçsin bu esrarından! Erol KEKEÇ/14.06.2021/00.30 |