Tekrarın Tiryakisi Zaman
Tekrarın Tiryakisi Zaman
acıya sırtımızı verdiğimiz hayat, pamuk ipliğine bağlı lav yatak acılar görücü, ölümler çekici, tüfengine sürülü hüzün obsesif toprak su, göğün taraçasında zaman öğütücü, sığınak aralığı bak gelimli gidimli dünyada her yeni çağ ayrı bir ontolojik ihtiyaç dört başı mamur bir hakikat, büyük patlama, arenada kavuştak başlangıç ve bir son mekan, kozmogoni zamanlardan kalan takvim kamburlaşmış can yükü ağır, nefeslere meftun öğütçelen hayatta fazla safdillik olmaz, oyalanıcılar bunlar, teatral bir oyun belki de değirmende âbırevan, ahfigan, ahuferyat, göynü yaralayan feryat kiminde bırakıp gitmek tasası, kiminde ortaklaşa sesli bir sancı sırtta ateşten kamçılar, zor muhâl, zor yenilgiyi kabul etmeler doğumlar hep bir tılsım, ölüm bir değirmen öğütgeç sonuçta sadece bizim gördüğümüz, acıya sırtını veren melâl vakitler nasıl olsa kara günler şafakla yenileyip bir erte yinelenecek arkaik bir ayazma akışında gemiler daim devinimde olacak devinim ayrı bir müvekkil sözü dinleyecek karar anı bu kadar sonsuzluk iştiyakıyla, yokluğun haşyetiyle, dumura uğramaz zevat katran karası, tûl-i emel, koah, üşüyen yara, ölüm avlağında ağlaş nefes kim demiş suya ecel gelmez diye, her ölümlüyü dinlendiriyor işte hayat at sırtından yükünü ölüm denen uykuda misal, gemilerini yürütüyor deniz İlkay COŞKUN 05.06.2021 Kültür Çağlayanı Dergisi sayı 76, Eylül Ekim 2022 |