Belki şiir belki romanAynaları kırıp içinden karanlığa yürüdüm Aydınlık düşmez gün ışımaz. Şafak söktü sökecek diye beklerken Uzun boylu, omuzları geniş acılarda yüzüp İçimin dehlizlerinde boğuldum. Dilimin ucuna bir şeyler geliyordu tutunmak için düştüğüm derinlikte. Boğazımdaki karanlık koridordan Yüreğime akıttım ismini Kimse duymasın bilmesin diye. Oysaki bütün uvuzlarım onu zikrediyordu Tüm benliğiyle teslim olmuş abid gibi Kendi düşüncelerim de şiirler, mektuplar yazıyordum. Takvim yapraklarının hızlı hızlı, değiştiğini görmek Zamanın akışına yetişemediğim anlar Siyahını sildiğim anılardan Yaşamın renklerini pembe ve beyazdan yana, yaşamak istiyordum satırlarımda. Dalgalı bir deniz kıyısında Yeniden gülmeye başlayıp Yakamozlar eşliğinde sığınmak hayallerime Yüzümde ki gölgeli düşünceler dağılırken içimde minik bir umut İlginçtir ki; Cümlelerin arasında kayboldukça Gözbebeklerim büyüyor Kalbim yerinden fırladı fırlayacak sezinliyorum Ellerimin içinde, kırık bir kadeh gibi geçmiş. Kırık parçaları tutmak yerine dağılmalarına müsaade etmek Ellerimde açılan yaraları sarmama izin verecek ti. Biliyorum ama Kıyamam Aklım da kaldığınca suretin resmini çiziyorum şiirlerimin üst sayfasına. Bağını koparıp gittiğin ellerine bir çay veriyorum. Bir sigara tutuşturdum vedâbaz dudaklarına Sevdiğin hüzünlerimi koydum önüne "Ahirim sensin" diyor dinleğimiz türkü Öyle güzel bir manzarasın ki, daldığım yerden can buldu hayalin gözlerim de. Dudağında yanan ateş ha düştü ha düşecek etek uçlarıma Bir kez daha Yakma bu canı, bağışla diyemiyorum Belki şiir di belki roman Alacası düşmüş bir akşam da Ben seni sana yazdım yine Dilimdeki şahitsiz sözcüklerimle. Oysaki sen Dilinin kılıcını kırılıncaya kadar yüreğimin kanına batırıyorsun öldüren sözlerinle. Kızmıyorum kalemime Zordur; ancak imkansız değildir Silebilmek. Hiç telaş etme yüreğim iyileşecek cehenneme düşünce kaleminden can bulan hayallerin F e r a h ol!.. #Hüzünlükent |