Tanrının Sakladığı Kız
Gökyüzü puslu, caddeler üşür
Ceketime bir hastahane kokusu sinmiş Ellerim ceplerimde hülyalı düşler durağına yürüdüm beni hep bir arka mahalle yalnızlığına götüren otobüsü bekledim Bir kar tanesi değdi yüzüme yüzüme tanıdık bir hüzün 17 yaşım merhaba... Sen böyle her kar yağışında kendini yenileyen bir sancısın ilaçlara yatırılmış aklım bağışıklık kazanmış seni düşünmekten vazgeçmez Gerçekleri sakladıkça içimde üşüyorsun Seni saklama telaşlarımdan kaldı bu yalanlar Seni bulmak adına söylerim daha püsküllüsünü Hasretin daha ağır bırak vicdanım kanasın dursun Kendime çeki düzen vermem bir şeyi değiştirmez bir gülüşüne yoldan çıkarım Bilge durumuşu ergen gülüşüne değişirim Seni onarabilmek adına kendimi bölerim Sen ne deli sevmiştin sahiplendiğin aşk ne çok yakışırdı sana cesaretli bir kızdın kafa tutmuştun herkese ve bir şehre hayatın her halini bilen annemi bile yeniden şaşırtmıştın affet beni henüz seni anlayacak kadar büyümemiştim Ben korkaktım ve sadece ikimize abartmıştım hayatı Ben kendimi sende bir şey sanmıştım Sırf boyası yüzünden sandılar o virane eve pembe köşk dememi oysa beni ilk öpüşün teninin tenime karıştığı yerdi orası Onca coskuyla nasıl görmediler bizi Karda ıslak saçlar üşümüş eller ayak izlerimiz okunmadı Kar sağanağı gizlerdi bizi Ben sarılınca sana atkısına dolanıp yanımızdan geçen baban bile tanıyamazdı seni Uçuruma sesti bizim aşkımız Rüzgarımız hiç ılımadı Bizim bir şiirimiz bile olmadı Uzay çağı, kuantum falan ama sanal da olsa bulamıyorum seni Üçüncü gözüm kapalı hangi yıldız kapısından çıkarım boyutuna Kaçırıp bir gece DNA’mı çalsınlar ama içinde seni saklayan kalbime dokunmasınlar Sen gidince aşkı kaybedip yaşamı öğrenmek tekamül değil yeryüzü cehennemidir günahı kutsal kitaplardan önce benden dinlesinler bir anlatırım her pişmanlığımda içimin kuşları nasıl öldü Bir tutamcık sevgi demiştin ben sağırdım Gönlünü alabilecek bir söz var mı ki biriktirdiklerim arasında seni bana getirecek bir dua Adresi kayıp evlere mektuplar gitmiyor Unutulmuş telefon numaraları Seni bir kerecik çiçeklere su verirken görme şansım bile yok Evlerin balkonsuz ömrünün odalarında perdeler çekik Seni Tanrı saklamış olmalı Oysa mobeseler bilmeliydi seni, nerdesin Bir adın yok mu senin Bir vesikalık fotoğrafın Eski dostların Anıların, yaşanmışlıkların şarkıların yok mu senin Beyaz şarap içip kimseyi özlemez misin? Unutmak istedikçe aklımdasın Özleminle yağan sağanak kar şehri felç ediyor Anladım biz bir mevsimin içinde tutsak kalmışız Onurlu ölme şansını yitirmiş az dillenmiş bir masalın kahramanlarıyız Keşke bir mucize gibi gelsen Sustuklarımdan anlasan beni Eser sahiplerine destek: www.youtube.com/watch?v=mVXVkZ2oKBg www.youtube.com/c/G%C3%B6n%C3%BClDa%C4%9F%C4%B1TRT/playlists |
Sevenler hep öyle sanır ..s/andıklarımıza selam olsun be şair..
Yorumunuza yüreğinize sağlık
Saygılarımla..